Desperately
Anlamı:
- Umutsuz bir şekilde
- Çaresizce
- Perişan bir şekilde
- Canla başla
- Çok isteyerek
Örnekler:
-
He was desperately trying to find a way to save his company.
(Şirketini kurtarmanın bir yolunu bulmaya çalışıyordu.) -
She was desperately in love with him.
(Ona deli gibi aşıktı.) -
I’m desperately trying to finish this project before the deadline.
(Bu projeyi son teslim tarihinden önce bitirmeye çalışıyorum.) -
He was desperately trying to hold on to his job.
(İşini kaybetmemek için elinden geleni yapıyordu.) -
She was desperately trying to find a way to pay her rent.
(Kirasını ödeyebilmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordu.)
Desperately kelimesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır. Ancak, bazen olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “I’m desperately trying to finish this project before the deadline” cümlesinde, “desperately” kelimesi olumlu bir anlamda kullanılmıştır. Bu cümlede, konuşmacı projesini son teslim tarihinden önce bitirmek için elinden geleni yapmaktadır.
Desperately kelimesi ayrıca bir sıfat olarak da kullanılabilir. Örneğin, “He was desperately trying to hold on to his job” cümlesinde, “desperately” kelimesi bir sıfat olarak kullanılmıştır. Bu cümlede, “desperately” kelimesi konuşmacının işini kaybetmemek için elinden geleni yaptığını göstermektedir.
Desperately kelimesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Bu kelimeyi doğru bir şekilde kullanmak için, kelimenin anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek gerekir.