Doğrudan
İngilizce Anlamı:
- Doğrudan bir şekilde, dolaylı olarak değil.
- Doğrudan bir yere veya kişiye giden veya gönderilen.
- Doğrudan bir kaynaktan gelen veya alınan.
- Açık ve net bir şekilde.
- Hemen veya gecikmeden.
Türkçe Anlamı:
- Dolaysız olarak, aracısız olarak.
- Doğrudan bir yere veya kişiye giden veya gönderilen.
- Doğrudan bir kaynaktan gelen veya alınan.
- Açık ve net bir şekilde.
- Hemen veya gecikmeden.
Örnekler:
- Doğrudan eve gittim. (I went home directly.)
- Doğrudan patronuma e-posta gönderdim. (I sent an email directly to my boss.)
- Doğrudan kaynaktan bilgi aldım. (I got the information directly from the source.)
- Doğrudan söyle bana ne düşünüyorsun. (Tell me directly what you think.)
- Doğrudan şimdi yapmalıyız. (We need to do it directly now.)
Kullanım Alanları:
- Doğrudan kelimesi, günlük konuşmada ve yazıda yaygın olarak kullanılır.
- İş dünyasında, doğrudan iletişim ve doğrudan satış gibi kavramlar sıklıkla kullanılır.
- Hukuk alanında, doğrudan delil ve doğrudan tanıklık gibi kavramlar önemlidir.
- Bilim alanında, doğrudan gözlem ve doğrudan deney gibi kavramlar kullanılır.
Eş Anlamlılar:
- Dolaysız
- Araçsız
- Açık
- Net
- Hemen
- Gecikmeden
Zıt Anlamlılar:
- Dolaylı
- Araçlı
- Kapalı
- Belirsiz
- Sonra
- Gecikmeli
Özet:
Doğrudan kelimesi, dolaysız, aracısız, açık, net, hemen ve gecikmeden anlamlarına gelir. Günlük konuşmada ve yazıda yaygın olarak kullanılır. İş dünyasında, hukuk alanında, bilim alanında ve diğer birçok alanda önemli bir kavramdır.