encounter

Encounter: Karşılaşma, Buluşma, Çatışma

“Encounter” kelimesi, İngilizce’de “karşılaşma”, “buluşma” veya “çatışma” anlamına gelir. Türkçe’de ise “karşılaşma”, “buluşma” veya “çatışma” olarak çevrilir.

“Encounter” kelimesi, genellikle iki veya daha fazla kişinin veya grubun birbirleriyle karşılaşması veya buluşması anlamında kullanılır. Örneğin, “I had an encounter with a stranger on the street” (Sokakta bir yabancıyla karşılaştım) veya “We had an encounter with a group of hikers in the mountains” (Dağlarda bir grup yürüyüşçüyle karşılaştık) gibi.

“Encounter” kelimesi, ayrıca iki veya daha fazla kişinin veya grubun birbirleriyle çatışması anlamında da kullanılır. Örneğin, “The two armies had a fierce encounter on the battlefield” (İki ordu savaş alanında şiddetli bir çatışmaya girdi) veya “The police had an encounter with a group of protesters” (Polis, bir grup protestocuyla çatışmaya girdi) gibi.

“Encounter” kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bilimsel bir deneyde, iki veya daha fazla değişkenin birbirleriyle etkileşimi “encounter” olarak adlandırılabilir. Ayrıca, edebiyatta, iki veya daha fazla karakterin birbirleriyle karşılaşması veya çatışması “encounter” olarak tanımlanabilir.

“Encounter” kelimesinin eş anlamlıları arasında “meeting”, “rendezvous”, “clash”, “collision” ve “confrontation” kelimeleri yer alır.

“Encounter” kelimesinin zıt anlamlıları arasında ise “avoidance”, “evasion” ve “escape” kelimeleri yer alır.

“Encounter” kelimesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, İngilizce öğrenen kişilerin bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmeleri gerekir.

Encounter Kelimesinin Kullanımına İlişkin Örnekler

  • I had an encounter with a wild animal in the forest. (Ormanda vahşi bir hayvanla karşılaştım.)
  • The two teams had a close encounter in the final game of the season. (İki takım, sezonun son maçında yakın bir karşılaşma yaşadı.)
  • The police had an encounter with a group of criminals in the city center. (Polis, şehir merkezinde bir grup suçluyla çatışmaya girdi.)
  • The scientist conducted an encounter between two different chemicals in the laboratory. (Bilim insanı, laboratuvarda iki farklı kimyasal arasında bir karşılaşma gerçekleştirdi.)
  • The author wrote a story about an encounter between a man and a woman in a coffee shop. (Yazar, bir kafede bir erkek ve bir kadın arasındaki karşılaşmayı anlatan bir hikaye yazdı.)

Encounter Kelimesinin Türkçe’deki Karşılıkları

  • Karşılaşma
  • Buluşma
  • Çatışma
  • Etkileşim
  • Karşılaşma
  • Çarpışma
  • Mücadele
  • Kavga
  • Savaş
  • Düello

Yayımlandı

kategorisi