eri

Eri: İfadesinin Anlamı ve Kullanımı

Eri: İfadesinin Anlamı

Eri, bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaştığını veya girdiğini ifade eden bir sözcüktür. Genellikle bir hareket veya bir değişimin sonucunu belirtmek için kullanılır. Örneğin:

  • Tren istasyona erişti.
  • Öğrenciler sınıfa eriştiler.
  • Bilgisayar internete erişti.
  • Hasta hastaneye erişti.
  • Toplantı sona erdi.

Eri, ayrıca bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaşma veya girme yeteneğini veya hakkını ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin:

  • Öğrenciler kütüphaneye erişebilirler.
  • Çalışanlar şirketin bilgisayar sistemine erişebilirler.
  • Hastalar doktorlarına erişebilirler.
  • Vatandaşlar hükümet yetkililerine erişebilirler.

Eri: İfadesinin Kullanımı

Eri, genellikle bir cümlede fiil olarak kullanılır. Ancak, bazen isim veya sıfat olarak da kullanılabilir.

  • Fiil olarak kullanımı:

Eri, genellikle bir cümlede fiil olarak kullanılır. Bu durumda, bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaştığını veya girdiğini ifade eder. Örneğin:

  • Tren istasyona erişti.
  • Öğrenciler sınıfa eriştiler.
  • Bilgisayar internete erişti.
  • Hasta hastaneye erişti.
  • Toplantı sona erdi.

  • İsim olarak kullanımı:

Eri, bazen isim olarak da kullanılabilir. Bu durumda, bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaşma veya girme yeteneğini veya hakkını ifade eder. Örneğin:

  • Öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.
  • Çalışanların şirketin bilgisayar sistemine erişimi var.
  • Hastaların doktorlarına erişimi var.
  • Vatandaşların hükümet yetkililerine erişimi var.

  • Sıfat olarak kullanımı:

Eri, bazen sıfat olarak da kullanılabilir. Bu durumda, bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaşma veya girme yeteneğine veya hakkına sahip olduğunu ifade eder. Örneğin:

  • Erişilebilir bir kütüphane.
  • Erişilebilir bir bilgisayar sistemi.
  • Erişilebilir bir hastane.
  • Erişilebilir bir hükümet.

Eri: İfadesinin İngilizce Karşılıkları

Eri, İngilizce’de genellikle “reach” veya “arrive” sözcükleriyle karşılanır. Ancak, bazen “access” veya “attain” sözcükleriyle de karşılanabilir.

  • Reach: Reach, genellikle bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaştığını veya girdiğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin:

  • The train reached the station. (Tren istasyona ulaştı.)

  • The students reached the classroom. (Öğrenciler sınıfa ulaştılar.)
  • The computer reached the internet. (Bilgisayar internete ulaştı.)
  • The patient reached the hospital. (Hasta hastaneye ulaştı.)
  • The meeting reached its end. (Toplantı sona erdi.)

  • Arrive: Arrive, genellikle bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaştığını veya girdiğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin:

  • The train arrived at the station. (Tren istasyona geldi.)

  • The students arrived at the classroom. (Öğrenciler sınıfa geldiler.)
  • The computer arrived at the internet. (Bilgisayar internete geldi.)
  • The patient arrived at the hospital. (Hasta hastaneye geldi.)
  • The meeting arrived at its end. (Toplantı sona geldi.)

  • Access: Access, genellikle bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaşma veya girme yeteneğini veya hakkını ifade etmek için kullanılır. Örneğin:

  • The students have access to the library. (Öğrencilerin kütüphaneye erişimi var.)

  • The employees have access to the company’s computer system. (Çalışanların şirketin bilgisayar sistemine erişimi var.)
  • The patients have access to their doctors. (Hastaların doktorlarına erişimi var.)
  • The citizens have access to government officials. (Vatandaşların hükümet yetkililerine erişimi var.)

  • Attain: Attain, genellikle bir kişinin veya şeyin bir yere veya bir duruma ulaşma veya girme yeteneğini veya hakkını ifade etmek için kullanılır. Örneğin:

  • The students attained access to the library. (Öğrenciler kütüphaneye erişim hakkını elde ettiler.)

  • The employees attained access to the company’s computer system. (Çalışanlar şirketin bilgisayar sistemine erişim hakkını elde ettiler.)
  • The patients attained access to their doctors. (Hastalar doktorlarına erişim hakkını elde ettiler.)
  • The citizens attained access to government officials. (Vatandaşlar hükümet yetkililerine erişim hakkını elde ettiler.)

Yayımlandı

kategorisi