even

even: ifadesinin anlamı ve kullanımı

Anlamı:

  • eşit
  • düz
  • aynı
  • adil
  • tek

Kullanımı:

  • even if: eğer bile
  • even though: rağmen
  • even so: yine de
  • even now: şimdi bile
  • even then: o zaman bile

Örnekler:

  • We are even now. (Şimdi eşitiz.)
  • He is even taller than his brother. (O, kardeşinden bile uzun.)
  • She is even more beautiful than I thought. (O, düşündüğümden bile daha güzel.)
  • I will go even if it rains. (Yağmur yağsa bile gideceğim.)
  • Even though I am tired, I will finish my work. (Yorgun olsam da işimi bitireceğim.)
  • Even so, I am not giving up. (Yine de vazgeçmiyorum.)
  • Even now, I am still thinking about you. (Şimdi bile hala seni düşünüyorum.)
  • Even then, I knew that I had made the right decision. (O zaman bile doğru kararı verdiğimi biliyordum.)

even: ifadesinin Türkçe karşılıkları

  • eşit
  • düz
  • aynı
  • adil
  • tek

Örnekler:

  • Onlar eşittirler. (They are even.)
  • Yol düzdür. (The road is even.)
  • Onlar aynıdır. (They are even.)
  • Bu adil değildir. (This is not even.)
  • Tek bir tane var. (There is only one.)

even: ifadesinin İngilizce karşılıkları

  • even
  • equal
  • flat
  • same
  • fair
  • single

Örnekler:

  • They are even. (Onlar eşittirler.)
  • The road is even. (Yol düzdür.)
  • They are even. (Onlar aynıdır.)
  • This is not even. (Bu adil değildir.)
  • There is only one. (Tek bir tane var.)

even: ifadesinin kullanımına ilişkin ipuçları

  • even: ifadesi, iki veya daha fazla şeyi karşılaştırmak için kullanılır.
  • even: ifadesi, bir şeyi vurgulamak için de kullanılabilir.
  • even: ifadesi, bir şeyi kabul etmek veya onaylamak için de kullanılabilir.
  • even: ifadesi, bir şeyi reddetmek veya karşı çıkmak için de kullanılabilir.

even: ifadesinin kullanımına ilişkin örnekler

  • He is even taller than his brother. (O, kardeşinden bile uzun.)
  • She is even more beautiful than I thought. (O, düşündüğümden bile daha güzel.)
  • I will go even if it rains. (Yağmur yağsa bile gideceğim.)
  • Even though I am tired, I will finish my work. (Yorgun olsam da işimi bitireceğim.)
  • Even so, I am not giving up. (Yine de vazgeçmiyorum.)
  • Even now, I am still thinking about you. (Şimdi bile hala seni düşünüyorum.)
  • Even then, I knew that I had made the right decision. (O zaman bile doğru kararı verdiğimi biliyordum.)

Sonuç

even: ifadesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Bu kelime, iki veya daha fazla şeyi karşılaştırmak, bir şeyi vurgulamak, bir şeyi kabul etmek veya onaylamak veya bir şeyi reddetmek veya karşı çıkmak için kullanılabilir.


Yayımlandı

kategorisi