evil
İngilizce Anlamı:
- ahlaki açıdan yanlış veya zararlı olan bir şey
- ahlaki açıdan yanlış veya zararlı bir kişi
- kötülük veya zarar verme gücü veya yeteneği
- kötülük veya zarar verme isteği veya eğilimi
- kötülük veya zarar verme eylemi
Türkçe Anlamı:
- ahlaki açıdan yanlış veya zararlı olan bir şey
- ahlaki açıdan yanlış veya zararlı bir kişi
- kötülük veya zarar verme gücü veya yeteneği
- kötülük veya zarar verme isteği veya eğilimi
- kötülük veya zarar verme eylemi
Örnekler:
- The evil of war is undeniable. (Savaşın kötülüğü inkar edilemez.)
- The evil dictator was responsible for the deaths of millions of people. (Kötü diktatör milyonlarca insanın ölümünden sorumluydu.)
- The evil spirit possessed the young girl. (Kötü ruh genç kızı ele geçirdi.)
- The evil urge to kill overcame him. (Onu öldürme isteği bastırdı.)
- The evil act of terrorism left a trail of destruction. (Terörizmin kötü eylemi bir yıkım izi bıraktı.)
Kökeni:
“Evil” kelimesi Eski İngilizce “yfel” kelimesinden türemiştir. “Yfel” kelimesi “kötü” veya “zararlı” anlamına geliyordu. “Evil” kelimesi ilk olarak 12. yüzyılda kullanılmaya başlandı.
Kullanımı:
“Evil” kelimesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır. Ancak, bazen olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “evil genius” (kötü dahi) veya “evil eye” (nazar) gibi ifadelerde “evil” kelimesi olumlu bir anlamda kullanılır.
Eş Anlamlılar:
- bad
- wicked
- malevolent
- sinister
- nefarious
Zıt Anlamlılar:
- good
- virtuous
- righteous
- benevolent
- benign
İlginç Bilgiler:
- “Evil” kelimesi İngilizce’de en sık kullanılan kelimelerden biridir.
- “Evil” kelimesi birçok film, kitap ve şarkıda kullanılmıştır.
- “Evil” kelimesi birçok dinde önemli bir kavramdır.
- “Evil” kelimesi birçok felsefi tartışmanın konusu olmuştur.