Extreme
İngilizce Anlamı:
- En uç noktada olan, aşırı, uç.
- Çok şiddetli, yoğun veya aşırı.
- Çok tehlikeli veya riskli.
- Çok sıra dışı veya alışılmadık.
- Çok iyi veya çok kötü.
Türkçe Anlamı:
- Aşırı, uç.
- Çok şiddetli, yoğun veya aşırı.
- Çok tehlikeli veya riskli.
- Çok sıra dışı veya alışılmadık.
- Çok iyi veya çok kötü.
Örnekler:
- The weather was extreme today, with high winds and heavy rain. (Bugün hava aşırıydı, kuvvetli rüzgarlar ve şiddetli yağmur vardı.)
- The situation is extreme, and we need to take action immediately. (Durum aşırı ve hemen harekete geçmemiz gerekiyor.)
- The sport is extreme, and only the most experienced athletes should participate. (Spor aşırı ve sadece en deneyimli sporcular katılmalıdır.)
- The movie was extreme, with violence and gore. (Film aşırıydı, şiddet ve kan vardı.)
- The food was extreme, with a mix of sweet and sour flavors. (Yemek aşırıydı, tatlı ve ekşi tatların bir karışımı vardı.)
Extreme kelimesi, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır. Ancak, bazı durumlarda olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “extreme sports” (aşırı sporlar) terimi, genellikle tehlikeli veya riskli sporları ifade etmek için kullanılır. Ancak, bu sporlar aynı zamanda heyecan verici ve eğlenceli olabilir.
Extreme kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Aşağıda, bu kelimenin kullanıldığı bazı örnekler verilmiştir:
- Extreme weather (aşırı hava durumu)
- Extreme poverty (aşırı yoksulluk)
- Extreme violence (aşırı şiddet)
- Extreme sports (aşırı sporlar)
- Extreme emotions (aşırı duygular)
- Extreme measures (aşırı önlemler)
Extreme kelimesi, İngilizce’de çok yaygın olarak kullanılan bir kelimedir. Bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmek, İngilizce’yi etkili bir şekilde kullanmak için önemlidir.