fabulous ne demek

Fabulous

Anlamı:

  • Harika, muhteşem, olağanüstü
  • İnanılmaz, akıl almaz
  • Muhteşem, göz kamaştırıcı
  • Efsanevi, destansı
  • Ünlü, meşhur

Örnekler:

  • She looked fabulous in her new dress. (Yeni elbisesiyle harika görünüyordu.)
  • The view from the top of the mountain was fabulous. (Dağın tepesinden manzara muhteşemdi.)
  • The party was fabulous. I had a great time. (Parti harikaydı. Çok eğlendim.)
  • He is a fabulous singer. I love his voice. (O harika bir şarkıcı. Sesini seviyorum.)
  • She is a fabulous actress. I’ve seen all of her movies. (O harika bir oyuncu. Tüm filmlerini izledim.)

Fabulous kelimesinin kökeni:

Fabulous kelimesi Latince “fabula” kelimesinden türemiştir. Fabula, “hikaye, masal, efsane” anlamına gelir. Fabulous kelimesi ilk olarak 14. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.

Fabulous kelimesinin eş anlamlıları:

  • Wonderful
  • Marvelous
  • Amazing
  • Incredible
  • Spectacular
  • Stunning
  • Breathtaking
  • Legendary
  • Epic
  • Famous
  • Renowned

Fabulous kelimesinin zıt anlamlıları:

  • Terrible
  • Horrible
  • Awful
  • Bad
  • Ugly
  • Disgusting
  • Repulsive
  • Hateful
  • Despicable
  • Vile

Fabulous kelimesinin kullanımı:

Fabulous kelimesi genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Bir şeyin harika, muhteşem veya olağanüstü olduğunu vurgulamak için kullanılır. Fabulous kelimesi ayrıca bir şeyin inanılmaz veya akıl almaz olduğunu vurgulamak için de kullanılabilir.

Fabulous kelimesi genellikle sıfat olarak kullanılır. Ancak bazen zarf olarak da kullanılabilir. Örneğin, “She looked fabulous” cümlesinde fabulous kelimesi sıfat olarak kullanılmıştır. “She danced fabulously” cümlesinde ise fabulous kelimesi zarf olarak kullanılmıştır.

Fabulous kelimesinin örnek cümleleri:

  • I had a fabulous time at the party. (Partide harika zaman geçirdim.)
  • The food was fabulous. I ate everything on my plate. (Yemekler harikaydı. Tabaktaki her şeyi yedim.)
  • The movie was fabulous. I laughed and cried at the same time. (Film harikaydı. Aynı anda hem güldüm hem de ağladım.)
  • The book was fabulous. I couldn’t put it down. (Kitap harikaydı. Elimden bırakamadım.)
  • The concert was fabulous. I danced all night long. (Konser harikaydı. Bütün gece dans ettim.)

Fabulous kelimesinin çevirisi:

  • Türkçe: Harika, muhteşem, olağanüstü
  • Almanca: Fabelhaft
  • Fransızca: Fabuleux
  • İspanyolca: Fabuloso
  • İtalyanca: Favoloso
  • Portekizce: Fabuloso

Yayımlandı

kategorisi