fals

fals: ifadesinin İngilizce ve Türkçe Anlamı

İngilizce: fals

Türkçe: yanlış

Açıklama:

“Fals” kelimesi, İngilizce’de “yanlış” anlamına gelen bir sıfattır. Genellikle bir şeyin doğru olmadığını veya gerçeği yansıtmadığını belirtmek için kullanılır. Örneğin:

  • “The information you provided is false.” (Verdiğiniz bilgiler yanlış.)
  • “He made a false statement.” (Yanlış bir açıklama yaptı.)
  • “The product is falsely advertised.” (Ürün yanlış bir şekilde reklamı yapılıyor.)

“Fals” kelimesi ayrıca bir isim olarak da kullanılabilir. Bu durumda, “yanlış” anlamına gelen bir şey veya durum anlamına gelir. Örneğin:

  • “He was caught in a fals.” (Yanlış bir durumda yakalandı.)
  • “The company is facing a fals.” (Şirket yanlış bir durumla karşı karşıya.)
  • “The government is trying to cover up the fals.” (Hükümet yanlış durumu örtbas etmeye çalışıyor.)

“Fals” kelimesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır, ancak bazen nötr bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, bir şeyin yanlış olduğunu bilmeden yaptığınızda, “I made a fals.” (Yanlış yaptım.) diyebilirsiniz.

Türkçe’de “fals” kelimesinin kullanımı:

“Fals” kelimesi, Türkçe’de de “yanlış” anlamına gelir. Genellikle bir şeyin doğru olmadığını veya gerçeği yansıtmadığını belirtmek için kullanılır. Örneğin:

  • “Verdiğiniz bilgiler yanlış.”
  • “Yanlış bir açıklama yaptı.”
  • “Ürün yanlış bir şekilde reklamı yapılıyor.”

“Fals” kelimesi ayrıca bir isim olarak da kullanılabilir. Bu durumda, “yanlış” anlamına gelen bir şey veya durum anlamına gelir. Örneğin:

  • “Yanlış bir durumda yakalandı.”
  • “Şirket yanlış bir durumla karşı karşıya.”
  • “Hükümet yanlış durumu örtbas etmeye çalışıyor.”

“Fals” kelimesi, Türkçe’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır, ancak bazen nötr bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, bir şeyin yanlış olduğunu bilmeden yaptığınızda, “Yanlış yaptım.” diyebilirsiniz.

“Fals” kelimesinin örnek cümleleri:

  • “The company’s financial statements were found to be false.” (Şirketin mali tablolarının yanlış olduğu bulundu.)
  • “The politician was accused of making false promises.” (Politikacı yanlış vaatlerde bulunmakla suçlandı.)
  • “The product was recalled due to a false safety claim.” (Ürün, yanlış bir güvenlik iddiası nedeniyle geri çağrıldı.)
  • “The witness gave false testimony in court.” (Tanık mahkemede yanlış ifade verdi.)
  • “The government is trying to suppress the truth about the fals.” (Hükümet, yanlış durum hakkındaki gerçeği bastırmaya çalışıyor.)

“Fals” kelimesinin eş anlamlıları:

  • yanlış
  • hatalı
  • doğru olmayan
  • gerçeği yansıtmayan
  • yanıltıcı
  • aldatıcı
  • yalan
  • iftira
  • dedikodu
  • söylenti

Yayımlandı

kategorisi