familiar: Tanıdık, Bildik
İngilizce Anlamı:
- (bir kişi veya şey) iyi bilinen veya tanınan; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- (bir kişi veya şey) yakın veya samimi bir ilişki içinde olan; iyi tanıyan veya bilinen.
- (bir şey) iyi bilinen veya tanınan; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- (bir şey) yakın veya samimi bir ilişki içinde olan; iyi tanıyan veya bilinen.
Türkçe Anlamı:
- İyi bilinen veya tanınan; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- Yakın veya samimi bir ilişki içinde olan; iyi tanıyan veya bilinen.
- İyi bilinen veya tanınan; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- Yakın veya samimi bir ilişki içinde olan; iyi tanıyan veya bilinen.
Örnekler:
- I’m not familiar with that song. (O şarkıyı bilmiyorum.)
- She’s very familiar with the city. (O şehri çok iyi biliyor.)
- We’re not familiar with each other. (Birbirimizi tanımıyoruz.)
- I’m familiar with the concept. (Kavramı biliyorum.)
İngilizce-Türkçe Çeviri Örnekleri:
- I’m not familiar with that song. (O şarkıyı bilmiyorum.)
- Ben o şarkıyı bilmiyorum.
- She’s very familiar with the city. (O şehri çok iyi biliyor.)
- O şehri çok iyi biliyor.
- We’re not familiar with each other. (Birbirimizi tanımıyoruz.)
- Birbirimizi tanımıyoruz.
- I’m familiar with the concept. (Kavramı biliyorum.)
- Kavramı biliyorum.
familiar: Tanıdık, Bildik İle İlgili Deyimler ve Atasözleri:
- familiar as an old shoe: çok iyi bilinen veya tanınan bir şey
- familiar spirits: bir kişinin emrine giren iyi veya kötü ruhlar
- familiarity breeds contempt: aşinalık küçümsemeyi doğurur
- out of sight, out of mind: gözden uzak olan gönülden de uzak olur
- a friend in need is a friend indeed: sıkıntı zamanında dost olan gerçek dosttur
familiar: Tanıdık, Bildik İle İlgili Kelimeler:
- familiarity: aşinalık, yakınlık
- familiarize: aşinalaştırmak, yakınlaştırmak
- familiarly: aşina bir şekilde, yakın bir şekilde
- unfamiliar: yabancı, bilmedik
- unfamiliarity: yabancılık, bilmemezlik
familiar: Tanıdık, Bildik İle İlgili Cümleler:
- I’m not familiar with that song. (O şarkıyı bilmiyorum.)
- She’s very familiar with the city. (O şehri çok iyi biliyor.)
- We’re not familiar with each other. (Birbirimizi tanımıyoruz.)
- I’m familiar with the concept. (Kavramı biliyorum.)
- I’m not familiar with that term. (O terimi bilmiyorum.)
- She’s very familiar with the subject. (Konuya çok hakim.)
- We’re not familiar with each other’s work. (Birbirimizin çalışmalarını bilmiyoruz.)
- I’m familiar with the area. (Bölgeyi biliyorum.)
- I’m not familiar with that restaurant. (O restoranı bilmiyorum.)
- She’s very familiar with the menu. (Menüye çok hakim.)