Fierce
İngilizce Anlamı:
- Vahşi, yırtıcı, saldırgan.
- Şiddetli, yoğun, şiddetli.
- Ateşli, tutkulu, coşkulu.
- Sert, acımasız, zalim.
- Gururlu, onurlu, cesur.
- Dikkat çekici, çarpıcı, etkileyici.
Türkçe Anlamı:
- Vahşi, yırtıcı, saldırgan.
- Şiddetli, yoğun, şiddetli.
- Ateşli, tutkulu, coşkulu.
- Sert, acımasız, zalim.
- Gururlu, onurlu, cesur.
- Dikkat çekici, çarpıcı, etkileyici.
Örnekler:
- The lion is a fierce predator. (Aslan vahşi bir avcıdır.)
- The storm was fierce and destructive. (Fırtına şiddetliydi ve yıkıcıydı.)
- She was a fierce competitor and never gave up. (O ateşli bir rakipti ve asla pes etmedi.)
- The dictator was a fierce ruler who oppressed his people. (Diktatör halkına zulmeden acımasız bir hükümdardı.)
- He was a fierce warrior who fought bravely for his country. (O ülkesi için cesurca savaşan gururlu bir savaşçıydı.)
- Her beauty was fierce and captivating. (Onun güzelliği dikkat çekici ve büyüleyiciydi.)
Fierce kelimesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır, ancak bazen olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “fierce competitor” (ateşli rakip) veya “fierce warrior” (gururlu savaşçı) gibi ifadelerde olumlu bir anlamda kullanılır.
Fierce kelimesi ayrıca bir moda terimi olarak da kullanılır. “Fierce” kelimesi, moda dünyasında genellikle dikkat çekici, çarpıcı ve etkileyici bir görünümü tanımlamak için kullanılır. Örneğin, “fierce outfit” (dikkat çekici kıyafet) veya “fierce makeup” (çarpıcı makyaj) gibi ifadelerde moda dünyasında kullanılır.
Fierce kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu kelime, çeşitli bağlamlarda kullanılabilir ve anlamı bağlama göre değişebilir.