Find Instance ne demek? Sözlük anlamı

Türkçe sözlüklerde "Find Instance" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...

Kısaca "Find Instance" ne demek?

  1. Örnek bul

Find Instance nedir? İlişkili sözcükler

  • Instance: Örnek, misal Kere, defa Misal devamı...
  • Precedent: Önceki. Emsal, numune, örnek Evvelce devamı...
  • Misal: Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek Örnek: Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır. F. R. Atay Benzer Örnek: Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında. C. S. Tarancı Bk. idea Örnek. devamı...
  • Geçer Akçe: Yüz (II) Örnek: Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım. N. H. Onan Görünüş. Kimlik Örnek: Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür. A. H. Tanpınar Somurtkanlık Örnek: Ben, arkadaşımın devamı...
  • çarpıtmak: Çarpık duruma getirmek Örnek: Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur. R. N. Güntekin Yanlışa ve kötü duruma götürmek Örnek: Örnek tutarlı olmazsa, kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır. T. Oflazoğlu Gerçek anlamından saptırmak. devamı...
  • Büyümek: Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek Örnek: Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken. F. H. Dağlarca Yetişmek Örnek: İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde büyüdüm. A. Gündüz Yaşı artmak, yaşlanmak Örnek: Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti. Ö. Seyfettin Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak Örnek: İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü. M. Ş. Esendal Sayıca artmak. devamı...
  • örneklik Etmek: Örnek alınmak, örnek olarak kabul edilmek Örnek: Bu eşya yalnız Balkanlara değil, Avrupa tezgâhlarına dahi örneklik etti. F. R. Atay devamı...
  • Pırıl Pırıl: Çok parlak, çok ışıklı Örnek: Yüzünüz en sıhhatli, en rahat kimselerin hayat şevkiyle pırıl pırıl kalkar gidersiniz. Y. K. Karaosmanoğlu Çok temiz, tertemiz Örnek: Bisikletini, o her tarafı pırıl pırıl nikelajlı bisikletini alıp almamayı düşündü. S. F. Abasıyanık Çok yeni Örnek: Son sistem, pırıl pırıl rotatif almışlar. Y. Z. Ortaç Kusursuz, eksiği olmayan, tam Örnek: Şimdi artık yepyeni, pırıl pırıl bir mizahçı kuşak yetişti. H. Taner devamı...
  • Güngörmüş: İyi yaşamış Örnek: Anadolu şoförlerinin birçoğunda ben böyle güngörmüş, hâline göre para yemiş eski kibarlar hâli gördüm. R. N. Güntekin Birçok hayat deneyimi bulunan (kimse) Örnek: Ayşe Hanım, güngörmüş, yaş yaşamış kadındır. S. M. Alus Çok yaşlı Örnek: Ağaçların çoğu da güngörmüş, dev boylu bitkilerdir. S. Birsel devamı...
  • Tıkılmak: Tıkma işi yapılmak Örnek: Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. Y. K. Karaosmanoğlu Dar, sıkıntılı bir yerde bulunmak, sıkışmak Örnek: Mecliste altmış kişi bir odaya tıkıldık. Y. Z. Ortaç Tutukevine konmak Örnek: Dama tıkıldım, ama temyizde beraat ettim. A. Gündüz devamı...

Find Instance ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.