fired sözlük anlamı nedir?

Sözlükte fired kelimesinin manası:

  1. Yakmak, işten atmak, tutuşturmak, ısıtmak, ateşlemek, işten kovmak, kovmak, işten çıkarmak, alev almak, yanmak, ateş almak, çalışmak (motor vb.), soruvermek, soru yağmuruna tutmak
  2. İşŸTen kovulan

fired ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • dismissed: [dismiss] bırakmak, işten atmak, işten çıkarmak, görevden almak, işten kovmak, kovmak; açığa çıkarmak, azletmek, salıvermek, affetmek, ihraç etmek, savmak; reddetmek… Devamını Oku
  • dismissed: [dismiss] bırakmak, işten atmak, işten çıkarmak, görevden almak, işten kovmak, kovmak; açığa çıkarmak, azletmek, salıvermek, affetmek, ihraç etmek, savmak; reddetmek… Devamını Oku
  • dismiss: Umursamamak, (önemsiz diye ) geçiştirmek, değersiz saymak (addetmek). İşten çıkarmak Yol vermek, gitmesine müsaade etmek Azletmek Bertaraf etmek, defetmek bırakmak… Devamını Oku
  • discharge: Ateşlemek, ateş etmek; deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak; görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, işten kovmak, atmak, işten çıkarmak, terhis etmek;… Devamını Oku
  • discharged: [discharge] ateşlemek, ateş etmek; deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak; görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, işten kovmak, atmak, terhis etmek; taburcu… Devamını Oku
  • sack: Güney Avrupa'ya mahsus beyaz şarap. Kovmak, işten atmak, soymak, sepetlemek, çuvala koymak, yağmalamak, yağma etmek Yağmalamak, informal soyup soğana çevirmek… Devamını Oku
  • kindle: Yakmak, tutuşturmak, alevlendirmek, uyandırmak, yanmak, tutuşmak, ateş almak, canlanmak Tutuşturmak, yakmak Alev lendirmek, uyandırmak Alev gibi aydınlatmak Tutuşmak, yanıp tutuşmak… Devamını Oku
  • ignite: Tutuşturmak, yakmak, ateşlemek Tutuşmak, yanmak, ateş almak. Tutuşturmak, yakmak, ateşlemek, tutuşmak, ateş almak Devamını Oku
  • be fired: İşten atılmak, işten kovulmak, işten çıkarılmak Devamını Oku
  • bounce: Sıçramak, sekmek, zıplamak (top) Gürültüyle veya hızla bir yere dalmak Sıçratmak, zıplatmak, sektirmek B.D., (argo) karşılıksız olduğu gerekçesiyle çeki iade… Devamını Oku
  • boot: Çizme, potin İng Çizme giydirmek Çizme şeklindeki aletle işkence yapmak (argo) tekmelemek, tekme ile uzaklaştırmak Futbolda tekme atmak İşten çıkarmak,… Devamını Oku
  • cashier: İşine son vermek, kovmak, işten atmak. Veznedar, kasadar, kasiyer. Atmak, kovmak, işine son vermek Devamını Oku
  • flame: Alev, yalaz, ateş Hiddet, şiddet Aşk, aşk ateşi Dili sevgili Alevlenmek, alev çıkarmak, alev alev yanmak Alevlenmek, yanmak, tutuşmak Öfkelenmek… Devamını Oku
  • axe: Kısmak, azaltmak, kovmak, işten kovmak Balta; kısma, azaltma; işŸten kovma, kovma; enstrüman, çalgı Devamını Oku
  • burn: Yanmak, yanıyor gibi olmak, alev alev olmak Işık saçmak Parıldamak Tutuşmak Yakmak, tutuşturmak Kavurmak Pişirmek :B.D., (argo) aldatmak B.D., (argo)… Devamını Oku