Fragile: Kırılgan, Hassas, Nazik
İngilizce Anlamı:
- Kolayca kırılan veya zarar gören.
- Fiziksel veya duygusal olarak zayıf veya hassas.
- Kolayca incinen veya üzülen.
- Dikkatli veya nazikçe ele alınması gereken.
Türkçe Anlamı:
- Kırılgan, hassas, nazik.
- Kolayca incinen, üzülen.
- Dikkatli veya nazikçe ele alınması gereken.
Örnekler:
- The glass vase is fragile and could easily break if it is dropped. (Cam vazo kırılgan ve düşerse kolayca kırılabilir.)
- The baby is fragile and needs to be handled with care. (Bebek kırılgan ve dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor.)
- She is a fragile person and easily gets hurt by criticism. (O kırılgan bir kişidir ve eleştirilerden kolayca incinir.)
- The situation is fragile and could easily escalate into a conflict. (Durum kırılgan ve kolayca bir çatışmaya dönüşebilir.)
Fragile İle İlgili Kelimeler:
- Fragility (kırılganlık)
- Fragilely (kırılgan bir şekilde)
- Fragileness (kırılganlık)
- Fragility (kırılganlık)
- Fragile state (kırılgan devlet)
Fragile İle İlgili Deyimler:
- Handle with care (dikkatli bir şekilde ele almak)
- Treat with kid gloves (çok dikkatli bir şekilde ele almak)
- Walk on eggshells (çok dikkatli olmak)
- Be careful what you say (ne söylediğine dikkat et)
- Don’t rock the boat (durumu daha da kötüleştirme)
Fragile İle İlgili Cümleler:
- The glass vase is fragile, so please be careful not to drop it. (Cam vazo kırılgan, bu yüzden lütfen düşürmemeye dikkat edin.)
- The baby is fragile, so please handle her with care. (Bebek kırılgan, bu yüzden lütfen onu dikkatli bir şekilde ele alın.)
- She is a fragile person, so please be careful what you say to her. (O kırılgan bir kişidir, bu yüzden ona ne söylediğinize dikkat edin.)
- The situation is fragile, so please don’t do anything to rock the boat. (Durum kırılgan, bu yüzden lütfen durumu daha da kötüleştirecek bir şey yapmayın.)
- The fragile state is struggling to maintain peace and stability. (Kırılgan devlet, barış ve istikrarı korumak için mücadele ediyor.)
Fragile İle İlgili Metin:
Fragile, kolayca kırılan veya zarar gören bir şeydir. Cam, porselen ve kristal gibi malzemeler fragile olarak kabul edilir. Ayrıca, bebekler, çocuklar ve yaşlılar gibi insanlar da fragile olarak kabul edilir. Fragile şeyler dikkatli bir şekilde ele alınmalı ve korunmalıdır. Aksi takdirde, kolayca kırılabilir veya zarar görebilirler.
Fragile kelimesi, fiziksel olarak kırılgan olan şeyleri tanımlamak için kullanıldığı gibi, duygusal olarak kırılgan olan kişileri tanımlamak için de kullanılır. Duygusal olarak fragile olan kişiler, eleştiriye, reddedilmeye ve başarısızlığa karşı daha duyarlıdırlar. Bu nedenle, bu kişilerle iletişim kurarken dikkatli olmak ve onları incitmemeye özen göstermek gerekir.
Fragile kelimesi, aynı zamanda, kolayca bozulabilen veya zarar görebilen durumları tanımlamak için de kullanılır. Örneğin, bir ülkenin ekonomisi veya siyasi durumu fragile olabilir. Bu durumda, ülkedeki ekonomik veya siyasi istikrar kolayca bozulabilir veya zarar görebilir.
Fragile, dikkatli bir şekilde ele alınması gereken bir şeydir. Aksi takdirde, kolayca kırılabilir veya zarar görebilir.