fuss: ifadesinin anlamı ve kullanımı
İngilizce Anlamı:
- Gereksiz veya aşırı ilgi veya dikkat
- Heyecan veya telaş
- Bir şey hakkında çok fazla endişe veya endişe
- Bir şey hakkında çok fazla konuşma veya yazma
- Bir şey hakkında çok fazla şikayet etme veya sızlanma
Türkçe Anlamı:
- Gereksiz veya aşırı ilgi veya dikkat
- Heyecan veya telaş
- Bir şey hakkında çok fazla endişe veya endişe
- Bir şey hakkında çok fazla konuşma veya yazma
- Bir şey hakkında çok fazla şikayet etme veya sızlanma
Örnekler:
- She made a big fuss over her new car. (Yeni arabası hakkında büyük bir yaygara kopardı.)
- He was in a fuss because he was late for work. (İşe geç kaldığı için telaş içindeydi.)
- She was in a fuss about the party. (Parti hakkında endişeliydi.)
- He made a fuss about the food. (Yemek hakkında şikayet etti.)
- She made a fuss about the price. (Fiyat hakkında sızlandı.)
Fuss ifadesinin kullanımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Fuss ifadesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır.
- Fuss ifadesi genellikle bir kişinin davranışını tanımlamak için kullanılır.
- Fuss ifadesi genellikle bir şey hakkında çok fazla ilgi veya dikkat gösterildiğinde kullanılır.
- Fuss ifadesi genellikle bir kişinin çok fazla endişe veya endişe duyduğunda kullanılır.
- Fuss ifadesi genellikle bir kişinin çok fazla konuştuğunda veya yazdığında kullanılır.
- Fuss ifadesi genellikle bir kişinin çok fazla şikayet ettiğinde veya sızlandığında kullanılır.
Fuss ifadesinin eş anlamlıları:
- Ado
- Bustle
- Commotion
- Hubbub
- Rumpus
- Stir
- To-do
- Uproar
Fuss ifadesinin zıt anlamlıları:
- Calm
- Quiet
- Serene
- Tranquil
- Peaceful