genuinly

Genuinely: Gerçekten, Samimi Olarak

“Genuinely” kelimesi, “gerçekten” veya “samimi olarak” anlamına gelen bir sıfattır. Genellikle bir kişinin duygularını veya niyetlerini tanımlamak için kullanılır. Örneğin, “I genuinely care about you” (Gerçekten seni önemsiyorum) veya “I genuinely apologize for my mistake” (Hatam için gerçekten özür dilerim) gibi cümlelerde kullanılabilir.

“Genuinely” kelimesi, “genuine” (gerçek, orijinal) kelimesinden türemiştir. “Genuine” kelimesi, Latince “genuinus” kelimesinden gelir ve “doğal, gerçek” anlamına gelir. “Genuinely” kelimesi, 16. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.

“Genuinely” kelimesi, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Bir kişinin duygularının veya niyetlerinin gerçek ve samimi olduğunu belirtmek için kullanılır. Ancak, bazen ironik veya alaycı bir şekilde de kullanılabilir. Örneğin, “I genuinely believe that the Earth is flat” (Gerçekten Dünya’nın düz olduğuna inanıyorum) gibi bir cümlede, “genuinely” kelimesi ironik bir şekilde kullanılır.

“Genuinely” kelimesinin eş anlamlıları arasında “truly” (gerçekten), “sincerely” (samimi olarak), “honestly” (dürüstçe) ve “authentically” (otantik olarak) kelimeleri yer alır.

“Genuinely” kelimesinin zıt anlamlıları arasında “falsely” (sahte olarak), “pretentiously” (yapmacık olarak), “hypocritically” (ikiyüzlülükle) ve “dishonestly” (dürüst olmayan bir şekilde) kelimeleri yer alır.

“Genuinely” kelimesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Bir kişinin duygularını veya niyetlerini tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, bir şeyin gerçek veya orijinal olduğunu belirtmek için de kullanılır.

Örnekler:

  • I genuinely love my job. (İşimi gerçekten seviyorum.)
  • I genuinely care about my friends and family. (Arkadaşlarımı ve ailemi gerçekten önemsiyorum.)
  • I genuinely apologize for my mistake. (Hatam için gerçekten özür dilerim.)
  • I genuinely believe that we can make a difference. (Gerçekten bir fark yaratabileceğimize inanıyorum.)
  • This is a genuinely beautiful painting. (Bu gerçekten güzel bir resim.)
  • This is a genuinely antique piece of furniture. (Bu gerçekten antika bir mobilya parçası.)

Türkçe Örnekler:

  • Gerçekten seni seviyorum.
  • Gerçekten arkadaşlarımı ve ailemi önemsiyorum.
  • Gerçekten hatam için özür dilerim.
  • Gerçekten bir fark yaratabileceğimize inanıyorum.
  • Bu gerçekten güzel bir resim.
  • Bu gerçekten antika bir mobilya parçası.

Yayımlandı

kategorisi