gölge ingilizce

Gölge: İngilizce ve Türkçe Anlamı

Giriş

“Gölge” kelimesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de yaygın olarak kullanılan çok yönlü bir terimdir. Işığın bir nesne tarafından engellenmesi sonucu oluşan karanlık alanı ifade edebilirken, mecazi olarak gizli veya gizemli bir şeyi de temsil edebilir. Bu makale, “gölge” kelimesinin İngilizce ve Türkçe anlamlarını derinlemesine inceleyecek ve her iki dildeki kullanım örneklerini sağlayacaktır.

İngilizce Anlamı

İngilizce’de “gölge” kelimesi (shadow) aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Işığın engellenmesi sonucu oluşan karanlık alan: “The tree cast a long shadow across the lawn.” (Ağaç, çimenliğin üzerine uzun bir gölge düşürdü.)
  • Bir nesnenin veya kişinin silueti: “I could see his shadow moving behind the curtain.” (Perdenin arkasında hareket eden gölgesini görebiliyordum.)
  • Gizli veya gizemli bir şey: “There was a shadow of doubt in his mind.” (Zihninde bir şüphe gölgesi vardı.)
  • Bir kişinin veya kuruluşun gizli etkisi: “The shadow of the government loomed over the city.” (Hükümetin gölgesi şehir üzerinde belirmişti.)
  • Bir kişinin veya şeyin taklitçisi veya kopyası: “He was just a shadow of his former self.” (Eski halinin sadece bir gölgesiydi.)

Türkçe Anlamı

Türkçe’de “gölge” kelimesi aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Işığın engellenmesi sonucu oluşan karanlık alan: “Ağaç, çimenliğin üzerine uzun bir gölge düşürdü.”
  • Bir nesnenin veya kişinin silueti: “Perdenin arkasında hareket eden gölgesini görebiliyordum.”
  • Gizli veya gizemli bir şey: “Zihninde bir şüphe gölgesi vardı.”
  • Bir kişinin veya kuruluşun gizli etkisi: “Hükümetin gölgesi şehir üzerinde belirmişti.”
  • Bir kişinin veya şeyin taklitçisi veya kopyası: “Eski halinin sadece bir gölgesiydi.”

Kullanım Örnekleri

İngilizce:

  • “The sun was setting, casting long shadows across the land.” (Güneş batıyordu ve toprağın üzerine uzun gölgeler düşürüyordu.)
  • “He walked into the shadows, disappearing from view.” (Gölgelerin içine girdi ve gözden kayboldu.)
  • “There was a shadow of suspicion hanging over the project.” (Projenin üzerinde bir şüphe gölgesi asılıydı.)
  • “The government’s shadow loomed over the city, controlling every aspect of life.” (Hükümetin gölgesi şehir üzerinde belirmişti ve hayatın her alanını kontrol ediyordu.)
  • “He was a mere shadow of his former self, a broken man.” (Eski halinin sadece bir gölgesiydi, yıkılmış bir adam.)

Türkçe:

  • “Ağaç, çimenliğin üzerine uzun bir gölge düşürdü.”
  • “Perdenin arkasında hareket eden gölgesini görebiliyordum.”
  • “Zihninde bir şüphe gölgesi vardı.”
  • “Hükümetin gölgesi şehir üzerinde belirmişti.”
  • “Eski halinin sadece bir gölgesiydi.”

Sonuç

“Gölge” kelimesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de çok yönlü bir terimdir ve çeşitli anlamlara gelebilir. Işığın engellenmesi sonucu oluşan karanlık alandan gizli veya gizemli bir şeye kadar, bu kelime her iki dilde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu makale, “gölge” kelimesinin İngilizce ve Türkçe anlamlarını açıklayarak ve kullanım örnekleri sağlayarak, bu kelimenin her iki dildeki nüanslarını anlamanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.


Yayımlandı

kategorisi