employ: Kullanmak, bir hizmet veya işte kullanmak, istihdam etmek Meşgul etmek, iş vermek, görevlendirmek, memur etmek Sarfetmek, vermek (vakit, enerji) Görev,…Devamını Oku
güvenoyu: Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için milletvekillerinin verdiği oy Örnek: Bakanlar Kurulunun programı Türkiye Büyük Millet…Devamını Oku
dispose: İmha Niyetlendirmek Dağıtmak Düzenlemek, tanzim etmek İdare etmek, kullanmak, tasarruf etmek Uydurmak, kandırmak Son şeklini vermek Of ile satmak, vermek,…Devamını Oku
usurpatory: Gaspçılıkla ilgili, gaspçılığa özgü, kontrol veya hükümetin yasadışı olarak elde edilmesiyle ilgiliDevamını Oku
usurpative: Gaspçılıkla ilgili, gaspçılığa özgü, kontrol veya hükümetin yasadışı olarak elde edilmesiyle ilgiliDevamını Oku
usurpatory: Gaspçılıkla ilgili, gaspçılığa özgü, kontrol veya hükümetin yasadışı olarak elde edilmesiyle ilgiliDevamını Oku
affirmative: Olumlu cevap Olumlu, müspet, tasdik edilen Müspet iddia Tartışmada olumlu tezi savunanları tutan taraf Olumlu cevap a decided affirmative kuvvetli…Devamını Oku
olumlu eylem: Olumlu fiil. (Derleme., olumlu fiil) Olumlu kavram veren eylem. Türkçede -me olumsuzluk eki almayan veya olumsuz koşaç değil sözcüğüyle kullanılmayan…Devamını Oku
dispose of: Satmak, kullanmak, halletmek, zararsız hale getirmek, elden çıkarmak, kurtulmak, yok etmek, imha etmek, tüketmek, bırakmak, devretmek, vermek, kocaya vermekDevamını Oku
misused: Hor kullanmak, yanlış kullanmak, kötüye kullanmak, hırpalamak, suistimal etmek Hatali kullanilmisDevamını Oku
engage: Kendini adamış, ilgili. Söz vermek, bağlamak, işe almak, tutmak, kullanmak, çekmek, bağlanmak, garanti etmek, çarpışmaya girmek İşe almak, tutmak, angaje…Devamını Oku
evetleme: Evetlemek işi veya durumu. Mantıksal bir yargıda yüklemin özneye olan olumlu bağlantısı; önermenin olumlu olması; önermede yüklemin olumlu olarak konması.Devamını Oku
answer in the affirmative: Olumlu cevap vermek.Devamını Oku
answer the affirmative: Olumlu cevap vermekDevamını Oku