ready made: (Resim) Kullanıldığı yerden uzaklaştırılıp sergilenecek sanat nesnesi özelliği kazandırılmış eşya. Hazır. Hazır, konfeksiyon, hazır giyimDevamını Oku
present: Hediye, bahşiş, armağan. Takdim etmek, sunmak, arz etmek Tanıştırmak Huzura çıkarmak Göstermek Bir memuriyet için ismini arz etmek Nişan almak…Devamını Oku
delly: Hazır yemekçi, şarküteri, mezeci, peynir hazır salata ve pişmiş et satan dükkan; bu tür dükkanlarda satılan ürünler (pişmiş et ve…Devamını Oku
halı: Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, çoğu yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı Örnek: Pencerelerden…Devamını Oku
deli meats: Hazır et, pişirilmiş et, (Kanada & ABD) soğuk hazır et, pişirilmiş hazır soğuk et (salam hindi ciğer salamı jambon vs…Devamını Oku
readymade: Hazır. Hazır, konfeksiyon, hazır giyimDevamını Oku
preparedness: Hazırlık, hazır olma Gerektiğinde savaşa hazır bulunma. Hazır olma, hazırlıklı olmaDevamını Oku
stand by: Yanında olmak, sadık kalmak, yardıma hazır olmak, hazır olmak, hazır beklemek, beklemek, beklemede kalmak, desteklemek Yedek, güvenilir kimse, destek, yardım,…Devamını Oku