hamper

Hamper: İngilizce ve Türkçe Anlamı

İngilizce Anlamı:

  1. Büyük bir sepet veya konteyner, özellikle yiyecek veya diğer eşyaları taşımak için kullanılan.
  2. Birinin ilerlemesini veya başarısını engelleyen bir şey.
  3. Birinin moralini bozan veya üzen bir şey.

Türkçe Anlamı:

  1. Büyük sepet veya konteyner.
  2. Engel.
  3. Moral bozukluğu.

Hamper Kelimesinin Kullanımı:

  • “She carried a hamper full of food to the picnic.” (Pikniğe yiyecek dolu bir sepet taşıdı.)
  • “The heavy snow hampered our progress.” (Yoğun kar ilerlememizi engelledi.)
  • “The news of her illness hampered her spirits.” (Hastalığıyla ilgili haberler moralini bozdu.)

Hamper Kelimesinin Kökeni:

Hamper kelimesi, Eski İngilizce “hamper” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “engel olmak” veya “zorlaştırmak” anlamına gelen “hampian” fiilinden gelir.

Hamper Kelimesinin Eş Anlamlıları:

  • Sepet
  • Konteyner
  • Engel
  • Mani
  • Moral bozukluğu
  • Üzüntü

Hamper Kelimesinin Zıt Anlamlıları:

  • Kolaylık
  • Yardım
  • Destek
  • Mutluluk
  • Sevinç

Hamper Kelimesinin Örnek Cümleler:

  • “The hikers carried their supplies in hampers.” (Yürüyüşçüler malzemelerini sepetlerde taşıdılar.)
  • “The traffic accident hampered our journey.” (Trafik kazası yolculuğumuzu engelledi.)
  • “The loss of her job hampered her financially.” (İşini kaybetmesi onu maddi olarak zorladı.)
  • “The news of her father’s death hampered her spirits.” (Babasının öldüğü haberi moralini bozdu.)
  • “The team’s poor performance hampered their chances of winning the championship.” (Takımın kötü performansı şampiyonluk şanslarını engelledi.)

Hamper Kelimesinin Kullanıldığı Deyimler:

  • “To be hampered by something” (Bir şey tarafından engellenmek)
  • “To hamper someone’s progress” (Birinin ilerlemesini engellemek)
  • “To hamper someone’s spirits” (Birinin moralini bozmak)
  • “To be hampered by financial difficulties” (Maddi zorluklarla karşılaşmak)
  • “To be hampered by health problems” (Sağlık sorunları yaşamak)

Hamper Kelimesinin Kullanıldığı Atasözleri:

  • “A bird in the hand is worth two in the hamper.” (Eldeki bir kuş, çalıdaki iki kuştan iyidir.)
  • “Don’t count your chickens before they’re hatched.” (Yumurta çatlamamışken piliç sayılmaz.)
  • “A stitch in time saves nine.” (Zamanında yapılan bir dikiş, dokuz dikişi önler.)
  • “The best laid plans of mice and men often go awry.” (Farelerin ve insanların en iyi planları bile sıklıkla ters gider.)
  • “Hope for the best, but prepare for the worst.” (En iyisini um, ama en kötüsüne hazır ol.)

Yayımlandı

kategorisi