hasten

Hasten: Anlamı ve Kullanımı

“Hasten” kelimesi, “acele etmek” veya “hızlandırmak” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle bir eylemin veya sürecin daha hızlı gerçekleşmesini sağlamak için kullanılır. Örneğin:

  • “I need to hasten my work so that I can finish it on time.” (Zamanında bitirebilmek için işimi hızlandırmam gerekiyor.)
  • “The doctor hastened to the patient’s bedside.” (Doktor, hastanın yatağına aceleyle gitti.)
  • “The government is trying to hasten the economic recovery.” (Hükümet, ekonomik toparlanmayı hızlandırmaya çalışıyor.)

“Hasten” kelimesi ayrıca “aceleyle yapmak” veya “aceleyle gitmek” anlamında da kullanılabilir. Örneğin:

  • “I need to hasten my meal so that I can catch my flight.” (Uçağıma yetişebilmek için yemeğimi aceleyle yemem gerekiyor.)
  • “The thief hastened away from the scene of the crime.” (Hırsız, suç mahallinden aceleyle uzaklaştı.)

“Hasten” kelimesinin zıt anlamlısı “delay” (geciktirmek) kelimesidir.

Hasten: Örnek Cümleler

  • “The doctor hastened to the patient’s bedside, but it was too late.” (Doktor, hastanın yatağına aceleyle gitti, ancak çok geçti.)
  • “The government is trying to hasten the economic recovery by cutting taxes and increasing spending.” (Hükümet, vergileri azaltarak ve harcamaları artırarak ekonomik toparlanmayı hızlandırmaya çalışıyor.)
  • “I need to hasten my work so that I can finish it before the deadline.” (Son teslim tarihinden önce bitirebilmek için işimi hızlandırmam gerekiyor.)
  • “The thief hastened away from the scene of the crime, but the police were able to catch him.” (Hırsız, suç mahallinden aceleyle uzaklaştı, ancak polis onu yakalamayı başardı.)
  • “The train was delayed for an hour, so I had to hasten to the airport to catch my flight.” (Tren bir saat gecikti, bu yüzden uçağıma yetişmek için havaalanına aceleyle gitmek zorunda kaldım.)

Hasten: Türkçesi

  • Acele etmek
  • Hızlandırmak
  • Aceleyle yapmak
  • Aceleyle gitmek

Yayımlandı

kategorisi