Türkçe sözlüklerde "He Had To Say" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...
Kısaca "He Had To Say" ne demek?
-
Söylemek zorundaydı, söylemek zorunda kaldı, söylemekten başka bir şansı yoktu
He Had To Say nedir? İlişkili sözcükler
- He Had The Cheek To Say: Söylemekten çekinmedi, söyleyecek kadar saygısızdı devamı...
- Had No Descendants: Alt nesli yoktu, çocuk doğurmadı, çocukları yoktu devamı...
- He Had More Guts Than Brains: Cesareti boldu fakat aklı yoktu, çok cesurdu ancak çok akıllı değildi devamı...
- He Couldnt Help It: Elinde değildi, hiçbir seçeneği yoktu, kontrole sahip değildi, yapabileceği bir şey yoktu (Yazılışı: he couldn’t help it) devamı...
- Desturun: İğrenç veya ayıp bir söz söylemek zorunda kalındığında “affedersiniz” anlamında kullanılan bir söz. devamı...
- She Had No Business To: Bunların hiçbiri onun işi değil, bunu yapmaya hakkı yoktu (birşey) devamı...
- Was Pushed To The Wall: Duvara itildi, duvara sıkıştırıldı, sırtı duvara verildi, büyük baskı altında kaldı, başka şansı yoktu, seçeneksiz bırakıldı devamı...
- Yuvarlamak: Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek Örnek: … balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız. R. H. Karay Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek. Hızla düşürmek, devirmek. devamı...
- Takınaklı Zorunlu Tepki: Kişinin, istenmeyen düşüncelerin yarattığı bunalımların etkisiyle sık sık yinelemek zorunda kaldığı tepki. devamı...
- Need To: Gerekmek, lazım olmak; zorunda olmak, -e mecbur olmak: I need to leave soon. Yakında gitmem gerekiyor. I don´t need to obey his orders. Emirlerine itaat etmek zorunda değilim. ” devamı...
He Had To Say ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.