heal ne demek

Heal Ne Demek?

Heal, İngilizce’de “iyileştirmek, şifa vermek, sağaltmak” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle bir hastalık veya yaralanmadan sonra kişinin sağlığına kavuşmasını ifade etmek için kullanılır. Heal kelimesi ayrıca “bir şeyi onarmak, düzeltmek” anlamında da kullanılabilir.

Heal Kelimesinin Kökeni

Heal kelimesi, Eski İngilizce’deki “hælan” kelimesinden türemiştir. Hælan kelimesi, “sağlıklı olmak, iyileşmek” anlamına geliyordu. Heal kelimesi, Orta İngilizce döneminde “hele” olarak kullanılmaya başlandı ve daha sonra “heal” olarak değişti.

Heal Kelimesinin Kullanımı

Heal kelimesi, genellikle bir hastalık veya yaralanmadan sonra kişinin sağlığına kavuşmasını ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “The patient is healing well after surgery.” (Hasta ameliyattan sonra iyi iyileşiyor.) veya “The wound is healing nicely.” (Yara güzelce iyileşiyor.) gibi cümlelerde heal kelimesi bu anlamda kullanılır.

Heal kelimesi ayrıca “bir şeyi onarmak, düzeltmek” anlamında da kullanılabilir. Örneğin, “The mechanic is healing the car.” (Tamirci arabayı tamir ediyor.) veya “The carpenter is healing the broken chair.” (Marangoz kırık sandalyeyi tamir ediyor.) gibi cümlelerde heal kelimesi bu anlamda kullanılır.

Heal Kelimesinin Eş Anlamlıları

Heal kelimesinin eş anlamlıları arasında “cure” (iyileştirmek), “mend” (onarmak), “repair” (tamir etmek), “fix” (düzeltmek) ve “restore” (geri yüklemek) kelimeleri bulunur.

Heal Kelimesinin Zıt Anlamlıları

Heal kelimesinin zıt anlamlıları arasında “harm” (zarar vermek), “injure” (yaralamak), “damage” (hasar vermek), “break” (kırmak) ve “destroy” (yok etmek) kelimeleri bulunur.

Heal Kelimesinin Örnek Cümleler

  • The doctor prescribed antibiotics to heal the infection. (Doktor enfeksiyonu iyileştirmek için antibiyotik reçete etti.)
  • The nurse is helping the patient to heal after surgery. (Hemşire hastanın ameliyattan sonra iyileşmesine yardımcı oluyor.)
  • The wound is healing nicely, and the patient is expected to make a full recovery. (Yara güzelce iyileşiyor ve hastanın tamamen iyileşmesi bekleniyor.)
  • The mechanic is healing the car’s engine. (Tamirci arabanın motorunu tamir ediyor.)
  • The carpenter is healing the broken chair. (Marangoz kırık sandalyeyi tamir ediyor.)
  • The government is healing the economy after the recession. (Hükümet durgunluktan sonra ekonomiyi iyileştiriyor.)
  • The peace treaty is healing the wounds of war. (Barış antlaşması savaşın yaralarını iyileştiriyor.)
  • The love of family and friends can heal a broken heart. (Aile ve arkadaşların sevgisi kırık bir kalbi iyileştirebilir.)

Yayımlandı

kategorisi