hold ne demek

Hold Ne Demek?

“Hold” kelimesi İngilizce’de çok çeşitli anlamlara sahip çok yönlü bir fiildir. Genel olarak “tutmak”, “sahip olmak” veya “yerinde tutmak” anlamına gelir, ancak bağlama bağlı olarak daha spesifik anlamlar da kazanabilir.

Hold’un Genel Anlamları

  • Tutmak: Bir şeyi elinizde veya vücudunuzun bir bölümünde tutmak. Örneğin: “I’m holding a book in my hand.” (Elimde bir kitap tutuyorum.)
  • Sahip Olmak: Bir şeye sahip olmak veya kontrol etmek. Örneğin: “I hold the copyright to this song.” (Bu şarkının telif hakkına sahibim.)
  • Yerinde Tutmak: Bir şeyi hareket etmesini önlemek için sabitlemek veya desteklemek. Örneğin: “Hold the door open for me.” (Kapıyı benim için açık tut.)

Hold’un Diğer Anlamları

  • Beklemek: Bir şeyin olmasını beklemek. Örneğin: “I’m holding out for a better offer.” (Daha iyi bir teklif bekliyorum.)
  • Ertelemek: Bir şeyi daha sonra yapmak üzere ertelemek. Örneğin: “I’m holding off on buying a new car until next year.” (Yeni bir araba satın almayı önümüzdeki yıla kadar erteliyorum.)
  • Kontrol Etmek: Bir şeyi kontrol altında tutmak veya yönetmek. Örneğin: “The government is holding the line on inflation.” (Hükümet enflasyonu kontrol altında tutuyor.)
  • Toplantı Yapmak: Bir toplantı veya konferans düzenlemek. Örneğin: “The company is holding its annual shareholders’ meeting next week.” (Şirket önümüzdeki hafta yıllık hissedarlar toplantısını düzenliyor.)
  • Bir Şeyi Geri Tutmak: Bir şeyi gizlemek veya açıklamaktan kaçınmak. Örneğin: “He’s holding back information from the police.” (Polisden bilgi saklıyor.)

Hold’un Kullanım Örnekleri

  • “I’m holding my breath until you tell me what happened.” (Ne olduğunu söyleyene kadar nefesimi tutuyorum.)
  • “The company is holding a press conference to announce its new product.” (Şirket yeni ürününü duyurmak için bir basın toplantısı düzenliyor.)
  • “The police are holding the suspect in custody while they investigate the crime.” (Polis, suçu araştırırken şüpheliyi gözaltında tutuyor.)
  • “I’m holding out hope that we’ll be able to save the company.” (Şirketi kurtarabileceğimize dair umudumu koruyorum.)
  • “The government is holding the line on taxes, despite pressure from the opposition.” (Hükümet, muhalefetin baskısına rağmen vergiler konusunda taviz vermiyor.)

Hold’un Türkçesi

“Hold” kelimesinin Türkçedeki karşılığı “tutmak”tır. Ancak, bağlama bağlı olarak “sahip olmak”, “yerinde tutmak”, “beklemek”, “ertelemek”, “kontrol etmek”, “toplantı yapmak” veya “bir şeyi geri tutmak” gibi farklı anlamlar da kazanabilir.

Sonuç

“Hold” kelimesi İngilizce’de çok çeşitli anlamlara sahip çok yönlü bir fiildir. Genel olarak “tutmak”, “sahip olmak” veya “yerinde tutmak” anlamına gelir, ancak bağlama bağlı olarak daha spesifik anlamlar da kazanabilir.


Yayımlandı

kategorisi