horizontal

horizontal

İngilizce Anlamı:

  1. Yatay, ufki.
  2. Yatay düzlemde olan.
  3. Yatay olarak hareket eden.
  4. Yatay olarak yerleştirilmiş.
  5. Yatay olarak uzanan.
  6. Yatay olarak yönlendirilmiş.
  7. Yatay olarak hizalanmış.
  8. Yatay olarak düzenlenmiş.
  9. Yatay olarak bölünmüş.
  10. Yatay olarak kesilmiş.

Türkçe Anlamı:

  1. Yatay, ufki.
  2. Yatay düzlemde olan.
  3. Yatay olarak hareket eden.
  4. Yatay olarak yerleştirilmiş.
  5. Yatay olarak uzanan.
  6. Yatay olarak yönlendirilmiş.
  7. Yatay olarak hizalanmış.
  8. Yatay olarak düzenlenmiş.
  9. Yatay olarak bölünmüş.
  10. Yatay olarak kesilmiş.

Örnekler:

  • The horizontal line is parallel to the ground. (Yatay çizgi yere paraleldir.)
  • The horizontal plane is perpendicular to the vertical plane. (Yatay düzlem, düşey düzleme diktir.)
  • The horizontal movement of the object is caused by the force of gravity. (Nesnenin yatay hareketi, yerçekimi kuvveti tarafından yapılır.)
  • The horizontal bar is used for chin-ups and pull-ups. (Yatay bar, çene çekme ve barfiks için kullanılır.)
  • The horizontal stripes on the flag represent the different regions of the country. (Bayrağın üzerindeki yatay çizgiler, ülkenin farklı bölgelerini temsil eder.)
  • The horizontal branches of the tree provide shade for the animals below. (Ağacın yatay dalları, altındaki hayvanlara gölge sağlar.)
  • The horizontal lines on the graph show the changes in temperature over time. (Grafikteki yatay çizgiler, zaman içindeki sıcaklık değişimlerini gösterir.)
  • The horizontal layout of the room makes it feel spacious. (Odanın yatay düzeni, onu ferah hissettirir.)
  • The horizontal division of the space creates two separate areas. (Mekanın yatay bölünmesi, iki ayrı alan oluşturur.)
  • The horizontal cut of the wood reveals the beautiful grain. (Ahşabın yatay kesimi, güzel damarları ortaya çıkarır.)

horizontal ifadesinin kullanıldığı diğer örnekler:

  • horizontal axis (yatay eksen)
  • horizontal angle (yatay açı)
  • horizontal component (yatay bileşen)
  • horizontal displacement (yatay yer değiştirme)
  • horizontal force (yatay kuvvet)
  • horizontal line (yatay çizgi)
  • horizontal motion (yatay hareket)
  • horizontal plane (yatay düzlem)
  • horizontal position (yatay konum)
  • horizontal projection (yatay projeksiyon)
  • horizontal section (yatay kesit)
  • horizontal shaft (yatay şaft)
  • horizontal surface (yatay yüzey)
  • horizontal translation (yatay öteleme)
  • horizontal velocity (yatay hız)

Yayımlandı

kategorisi