Hot
İngilizce Anlamı:
- Yüksek sıcaklıkta olan veya ısı yayan.
- Sıcaklık hissi veren.
- Baharatlı veya acı.
- Heyecan verici veya tutkulu.
- Popüler veya moda olan.
- Satışta veya talepte olan.
- Çalınmaya veya çalınmaya hazır olan.
- Taze veya yeni.
- Öfkeli veya kızgın.
- Aşırı veya aşırı.
Türkçe Anlamı:
- Sıcak.
- Baharatlı.
- Heyecan verici.
- Popüler.
- Talep gören.
- Çalınmaya hazır.
- Taze.
- Öfkeli.
- Aşırı.
Örnekler:
- The sun is hot today. (Bugün güneş sıcak.)
- The chili is too hot for me. (Bu biber benim için çok acı.)
- I’m feeling hot and bothered. (Sıcak ve rahatsız hissediyorum.)
- The new movie is hot right now. (Yeni film şu anda çok popüler.)
- The stock is hot and selling fast. (Hisseler çok talep görüyor ve hızla satılıyor.)
- The police are hot on the trail of the suspect. (Polis şüphelinin peşinde.)
- The news is hot off the press. (Haberler taze.)
- I’m hot under the collar about this. (Bu konuda çok öfkeliyim.)
- The situation is getting too hot to handle. (Durum kontrolden çıkıyor.)
Hot kelimesi İngilizce’de çok yaygın olarak kullanılan bir kelimedir ve birçok farklı anlamı vardır. Bu nedenle, cümle içinde kullanıldığında anlamını doğru bir şekilde anlamak önemlidir.
Hot kelimesinin bazı ek anlamları şunlardır:
- Ateşli.
- Tutkulu.
- Yoğun.
- Canlı.
- Parlak.
- Güzel.
- Seksi.
- Lezzetli.
- İlginç.
- Önemli.
Hot kelimesi ayrıca bir isim olarak da kullanılabilir. Bu durumda, genellikle “sıcaklık” veya “ateş” anlamına gelir. Örneğin:
- The hot of the day was unbearable. (Gün ortasındaki sıcaklık dayanılmazdı.)
- The fire gave off a lot of hot. (Ateş çok fazla ısı yaydı.)
Hot kelimesi ayrıca bir fiil olarak da kullanılabilir. Bu durumda, genellikle “ısıtmak” veya “ateşlemek” anlamına gelir. Örneğin:
- The sun hotted up the earth. (Güneş dünyayı ısıttı.)
- The fire hotted up the room. (Ateş odayı ısıttı.)
Hot kelimesi İngilizce’de çok yönlü bir kelimedir ve birçok farklı şekilde kullanılabilir. Bu nedenle, cümle içinde kullanıldığında anlamını doğru bir şekilde anlamak önemlidir.