“I was” ifadesinin anlamı ve kullanımı
“I was” ifadesi, İngilizce’de geçmiş zaman kipini ifade etmek için kullanılan bir yardımcı fiildir. “I was” ifadesi, genellikle bir cümlede fiilin geçmiş zaman kipinde çekimlenmesi gerektiğinde kullanılır. Örneğin, “I was walking” cümlesinde “was” yardımcı fiili, “walking” fiilinin geçmiş zaman kipinde çekimlenmesini sağlamaktadır.
“I was” ifadesi, ayrıca bir cümlede sürekli zaman kipini ifade etmek için de kullanılabilir. Sürekli zaman kipi, bir eylemin veya durumun belirli bir zamanda devam ettiğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I was reading a book” cümlesinde “was” yardımcı fiili, “reading” fiilinin sürekli zaman kipinde çekimlenmesini sağlamaktadır.
“I was” ifadesi, ayrıca bir cümlede geçmiş zaman kipinde bir durumun veya özelliğin varlığını ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, “I was happy” cümlesinde “was” yardımcı fiili, “happy” sıfatının geçmiş zaman kipinde çekimlenmesini sağlamaktadır.
“I was” ifadesi, ayrıca bir cümlede geçmiş zaman kipinde bir düşünce veya duygunun varlığını ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, “I was worried” cümlesinde “was” yardımcı fiili, “worried” sıfatının geçmiş zaman kipinde çekimlenmesini sağlamaktadır.
“I was” ifadesinin Türkçe karşılıkları
“I was” ifadesinin Türkçe karşılıkları, cümlenin bağlamına göre değişebilir. “I was” ifadesinin en yaygın Türkçe karşılıkları şunlardır:
- Bendim
- İdim
- Vardımdı
- Oldum
- Ettim
- Yaptım
- Gittim
- Geldim
- Okudum
- Yazdım
“I was” ifadesinin örneklerle kullanımı
- I was walking to school when I saw a cat. (Okula yürürken bir kedi gördüm.)
- I was reading a book when the phone rang. (Telefon çaldığında kitap okuyordum.)
- I was happy to see my friend. (Arkadaşımı gördüğüme sevindim.)
- I was worried about the exam. (Sınav hakkında endişeliydim.)
- I was born in 1990. (1990 yılında doğdum.)
- I was living in Istanbul when I met my wife. (Eşimle tanıştığımda İstanbul’da yaşıyordum.)
- I was working as a teacher before I retired. (Emekli olmadan önce öğretmen olarak çalışıyordum.)
- I was traveling around the world for a year. (Bir yıl boyunca dünyayı dolaştım.)
- I was studying English in London. (Londra’da İngilizce okuyordum.)
- I was playing football with my friends. (Arkadaşlarımla futbol oynuyordum.)