Eğer (if)
“Eğer” kelimesi, belirli bir koşulun karşılanması durumunda bir eylemin veya sonucun gerçekleşeceğini ifade eden bir şart cümlesidir. “Eğer” kelimesi, genellikle “ise” veya “olursa” kelimeleriyle birlikte kullanılır.
Örneğin:
- Eğer hava güzelse, parka gideceğiz.
- Eğer sınavı geçersen, sana yeni bir bisiklet alacağım.
- Eğer zamanın varsa, bana yardım edebilir misin?
“Eğer” kelimesi, ayrıca bir olasılığı veya varsayımı ifade etmek için de kullanılabilir.
Örneğin:
- Eğer dünyada uzaylılar varsa, onlar nasıl görünüyor olabilirler?
- Eğer geçmişe gidebilseydim, ne yapardım?
- Eğer yarın yağmur yağarsa, ne yapacağız?
“Eğer” kelimesi, genellikle bir cümlenin başında kullanılır, ancak cümlenin ortasında veya sonunda da kullanılabilir.
Örneğin:
- Eğer hava güzelse, parka gideceğiz, ama hava yağmurluysa, evde kalacağız.
- Sınavı geçersen, sana yeni bir bisiklet alacağım, ama geçemezsen, sana hiçbir şey alamam.
- Bana yardım edebilir misin, eğer zamanın varsa?
“Eğer” kelimesi, İngilizce’de “if” kelimesiyle karşılanır. “If” kelimesi de, genellikle bir cümlenin başında kullanılır, ancak cümlenin ortasında veya sonunda da kullanılabilir.
Örneğin:
- If the weather is nice, we will go to the park.
- If you pass the exam, I will buy you a new bike.
- Can you help me, if you have time?
“If” kelimesi, ayrıca bir olasılığı veya varsayımı ifade etmek için de kullanılabilir.
Örneğin:
- If there are aliens in the world, what do they look like?
- If I could go back in time, what would I do?
- What will we do, if it rains tomorrow?
“If” kelimesi, genellikle bir cümlenin başında kullanılır, ancak cümlenin ortasında veya sonunda da kullanılabilir.
Örneğin:
- If the weather is nice, we will go to the park, but if it rains, we will stay home.
- I will buy you a new bike, if you pass the exam, but if you fail, I will not buy you anything.
- Can you help me, if you have time?
Konuyla İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar