import ne demek: ifadesinin anlamı ve kullanımı
İngilizce Anlamı:
- Bir şeyi başka bir yere veya ülkeye getirmek.
- Bir şeyi bir bilgisayara veya başka bir cihaza aktarmak.
- Bir şeyi bir tartışmaya veya konuşmaya dahil etmek.
- Bir şeyi bir yasa veya sözleşmeye dahil etmek.
Türkçe Anlamı:
- İthal etmek.
- Aktarmak.
- Dahil etmek.
- Ek olarak.
Kullanımı:
-
“Import” fiili genellikle nesne ile birlikte kullanılır. Örneğin:
- “We imported a car from Japan.” (Japonya’dan bir araba ithal ettik.)
- “I imported the data into the computer.” (Verileri bilgisayara aktardım.)
- “He imported the new clause into the contract.” (Yeni maddeyi sözleşmeye dahil etti.)
-
“Import” fiili ayrıca “as” veya “for” edatları ile birlikte kullanılabilir. Örneğin:
- “We imported the car as a gift.” (Arabayı hediye olarak ithal ettik.)
- “I imported the data for analysis.” (Verileri analiz için ithal ettim.)
-
“Import” fiili ayrıca isim olarak da kullanılabilir. Örneğin:
- “The import of the car was delayed by the customs.” (Arabayı ithal etme işlemi gümrük tarafından geciktirildi.)
- “The import of the data was successful.” (Verilerin ithal edilmesi başarılı oldu.)
Örnekler:
- “The company imports coffee from Brazil.” (Şirket Brezilya’dan kahve ithal ediyor.)
- “The student imported the data into the spreadsheet.” (Öğrenci verileri elektronik tabloya aktardı.)
- “The lawyer imported the new clause into the contract.” (Avukat yeni maddeyi sözleşmeye dahil etti.)
- “The import of the car was delayed by the customs.” (Arabayı ithal etme işlemi gümrük tarafından geciktirildi.)
- “The import of the data was successful.” (Verilerin ithal edilmesi başarılı oldu.)
Eş Anlamlılar:
- İthal etmek
- Aktarmak
- Dahil etmek
- Ek olarak
Zıt Anlamlılar:
- İhraç etmek
- Çıkarmak
- Hariç tutmak
- Ek olarak değil