inactive
İngilizce Anlamı:
- Not active or in operation; dormant.
- Not engaged in or participating in an activity or process.
- Not producing or yielding results; unproductive.
- (of a volcano) Not currently erupting or showing signs of activity.
- (of a person) Not currently working or engaged in a particular activity or profession.
Türkçe Anlamı:
- Aktif olmayan veya çalışmayan; hareketsiz.
- Bir aktiviteye veya sürece katılmayan veya katılmayan.
- Üretmeyen veya sonuç vermeyen; verimsiz.
- (bir yanardağ için) Şu anda patlamayan veya aktivite belirtisi göstermeyen.
- (bir kişi için) Şu anda çalışmayan veya belirli bir aktivite veya meslekle uğraşmayan.
Örnekler:
- The company’s inactive accounts were closed. (Şirketin aktif olmayan hesapları kapatıldı.)
- The student was inactive in class and did not participate in the discussion. (Öğrenci sınıfta pasifti ve tartışmaya katılmadı.)
- The inactive volcano suddenly erupted, causing widespread damage. (Aktif olmayan yanardağ aniden patladı ve yaygın hasara yol açtı.)
- The inactive employee was laid off due to lack of work. (İşsiz çalışan, iş eksikliği nedeniyle işten çıkarıldı.)
İlgili Kelimeler:
- activity
- dormant
- idle
- passive
- unproductive
inactive kelimesiyle ilgili olarak sıkça sorulan sorular ve cevapları:
- inactive ne demek?
inactive, aktif olmayan veya çalışmayan anlamına gelir.
- inactive kelimesinin eş anlamlıları nelerdir?
inactive kelimesinin eş anlamlıları arasında dormant, idle, passive ve unproductive kelimeleri yer alır.
- inactive kelimesinin zıt anlamlıları nelerdir?
inactive kelimesinin zıt anlamlıları arasında active, working ve productive kelimeleri yer alır.
- inactive kelimesi hangi alanlarda kullanılır?
inactive kelimesi, iş dünyası, eğitim, bilim ve günlük yaşam gibi birçok alanda kullanılır.
- inactive kelimesi nasıl kullanılır?
inactive kelimesi, cümle içinde sıfat olarak kullanılır.
inactive kelimesiyle ilgili olarak verilen örnekler:
- The company’s inactive accounts were closed. (Şirketin aktif olmayan hesapları kapatıldı.)
- The student was inactive in class and did not participate in the discussion. (Öğrenci sınıfta pasifti ve tartışmaya katılmadı.)
- The inactive volcano suddenly erupted, causing widespread damage. (Aktif olmayan yanardağ aniden patladı ve yaygın hasara yol açtı.)
- The inactive employee was laid off due to lack of work. (İşsiz çalışan, iş eksikliği nedeniyle işten çıkarıldı.)