İnconvenience
İngilizce Anlamı:
- A state of being inconvenienced; a lack of convenience or comfort.
- Something that causes inconvenience or discomfort.
Türkçe Anlamı:
- Rahatsızlık durumu; rahatlık veya konfor eksikliği.
- Rahatsızlığa veya sıkıntıya neden olan bir şey.
Örnekler:
- I apologize for any inconvenience this may cause. (Bu durumun neden olabileceği herhangi bir rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.)
- The road closure caused a lot of inconvenience for commuters. (Yol kapatılması, işe gidip gelenler için çok fazla rahatsızlığa neden oldu.)
- I’m sorry for the inconvenience, but I’m going to have to ask you to leave. (Rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ancak gitmenizi rica edeceğim.)
- The new policy has caused a great deal of inconvenience for customers. (Yeni politika, müşteriler için büyük bir rahatsızlığa neden oldu.)
- I’m sorry for any inconvenience, but I’m going to have to reschedule our meeting. (Rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ancak toplantımızı yeniden planlamak zorundayım.)
İnconvenience ile İlgili Kelimeler:
- Convenient (uygun)
- Inconvenient (uygunsuz)
- Convenience (kolaylık)
- Inconvenience (rahatsızlık)
- Conveniently (uygun bir şekilde)
- Inconveniently (uygunsuz bir şekilde)
İnconvenience ile İlgili Deyimler:
- At your convenience (sizin uygunluğunuza göre)
- For your convenience (sizin kolaylığınız için)
- Inconvenience someone (birini rahatsız etmek)
- Cause inconvenience (rahatsızlığa neden olmak)
- Be inconvenienced (rahatsız olmak)
İnconvenience ile İlgili Cümleler:
- I’m sorry for any inconvenience this may cause, but we’re closed for renovations. (Bu durumun neden olabileceği herhangi bir rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ancak tadilat nedeniyle kapalıyız.)
- The power outage caused a lot of inconvenience for residents. (Elektrik kesintisi, sakinler için çok fazla rahatsızlığa neden oldu.)
- I’m sorry for the inconvenience, but I’m going to have to ask you to pay in advance. (Rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ancak önceden ödeme yapmanızı rica edeceğim.)
- The new traffic pattern has caused a great deal of inconvenience for commuters. (Yeni trafik düzeni, işe gidip gelenler için büyük bir rahatsızlığa neden oldu.)
- I’m sorry for any inconvenience, but I’m going to have to cancel our meeting. (Rahatsızlıktan dolayı özür dilerim, ancak toplantımızı iptal etmek zorundayım.)
İnconvenience ile İlgili Sorular:
- What is the difference between inconvenience and discomfort? (İnconvenience ve discomfort arasındaki fark nedir?)
- What are some examples of inconvenience? (İnconvenience’a örnekler nelerdir?)
- How can I avoid inconvenience? (İnconvenience’dan nasıl kaçınabilirim?)
- What should I do if I am inconvenienced? (Rahatsız olursam ne yapmalıyım?)
- How can I apologize for inconvenience? (İnconvenience’dan dolayı nasıl özür dilerim?)