incumbent

Incumbent: Mevcut, Görevdeki, Görevde Olan

İngilizce Anlamı:

  1. Mevcut, görevdeki, görevde olan.
  2. Bir görevi veya pozisyonu işgal eden kişi.
  3. Bir göreve veya pozisyona aday olan kişi.
  4. Bir görevi veya pozisyonu kazanmış olan kişi.
  5. Bir görevi veya pozisyonu elinde tutan kişi.

Türkçe Anlamı:

  1. Mevcut, görevdeki, görevde olan.
  2. Bir görevi veya pozisyonu işgal eden kişi.
  3. Bir göreve veya pozisyona aday olan kişi.
  4. Bir görevi veya pozisyonu kazanmış olan kişi.
  5. Bir görevi veya pozisyonu elinde tutan kişi.

Örnekler:

  • The incumbent president is running for re-election. (Görevdeki başkan yeniden seçilmek için yarışıyor.)
  • The incumbent senator is facing a tough challenge from his opponent. (Görevdeki senatör rakibinden zorlu bir meydan okumayla karşı karşıya.)
  • The incumbent governor is considered to be the favorite in the upcoming election. (Görevdeki vali yaklaşan seçimlerde favori olarak görülüyor.)
  • The incumbent mayor is facing criticism for his handling of the city’s budget. (Görevdeki belediye başkanı şehrin bütçesini ele alması nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya.)
  • The incumbent CEO is under pressure to improve the company’s financial performance. (Görevdeki CEO şirketin mali performansını iyileştirmesi için baskı altında.)

İnceleme:

Incumbent kelimesi, bir görevi veya pozisyonu işgal eden, bir göreve veya pozisyona aday olan, bir görevi veya pozisyonu kazanmış olan veya bir görevi veya pozisyonu elinde tutan kişiyi ifade eder. Bu kelime, siyaset, iş dünyası ve diğer alanlarda yaygın olarak kullanılır.

Incumbent kelimesi, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Ancak, bazı durumlarda olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, bir incumbent kişi, görevini kötüye kullanmak veya yolsuzluk yapmakla suçlanabilir.

Incumbent kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu kelimeyi doğru bir şekilde kullanmak için, anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek gerekir.


Yayımlandı

kategorisi