inferior ne demek

inferior

İngilizce Anlamı:

  1. (bir şeyden) daha düşük veya daha az önemli olan; daha düşük kaliteli veya değerli olan; daha az iyi olan.
  2. (birine veya bir şeye) göre daha düşük rütbeli veya statüde olan; daha az önemli veya etkili olan.
  3. (bir şeyin) daha düşük bir kısmı veya parçası olan; daha az önemli veya değerli olan.
  4. (bir şeyin) daha düşük bir seviyesi veya derecesi olan; daha az önemli veya etkili olan.
  5. (bir şeyin) daha düşük bir konumu veya durumu olan; daha az önemli veya etkili olan.
  6. (bir şeyin) daha düşük bir değeri veya fiyatı olan; daha az önemli veya etkili olan.
  7. (bir şeyin) daha düşük bir kalitesi veya standardı olan; daha az önemli veya etkili olan.
  8. (bir şeyin) daha düşük bir performansı veya sonucu olan; daha az önemli veya etkili olan.
  9. (bir şeyin) daha düşük bir seviyesi veya derecesi olan; daha az önemli veya etkili olan.
  10. (bir şeyin) daha düşük bir konumu veya durumu olan; daha az önemli veya etkili olan.

Türkçe Anlamı:

  1. aşağı, alt
  2. aşağılık, düşük
  3. aşağılık duygusu
  4. aşağılık kompleksi
  5. aşağılık duygusu
  6. aşağılık duygusu
  7. aşağılık duygusu
  8. aşağılık duygusu
  9. aşağılık duygusu
  10. aşağılık duygusu

Örnekler:

  • The inferior product was sold at a lower price. (Aşağılık ürün daha düşük bir fiyata satıldı.)
  • The inferior team lost the game. (Aşağılık takım oyunu kaybetti.)
  • The inferior student failed the exam. (Aşağılık öğrenci sınavda başarısız oldu.)
  • The inferior employee was fired. (Aşağılık çalışan kovuldu.)
  • The inferior product was recalled by the manufacturer. (Aşağılık ürün üretici tarafından geri çağrıldı.)
  • The inferior service was complained about by the customer. (Aşağılık hizmet müşteri tarafından şikayet edildi.)
  • The inferior quality of the product was disappointing. (Ürünün aşağılık kalitesi hayal kırıklığı yarattı.)
  • The inferior performance of the employee was unacceptable. (Çalışanın aşağılık performansı kabul edilemezdi.)
  • The inferior result of the experiment was unexpected. (Deneyin aşağılık sonucu beklenmedik bir durumdu.)
  • The inferior position of the company in the market was a concern. (Şirketin pazardaki aşağılık konumu bir endişeydi.)

İlgili Kelimeler:

  • inferior quality (aşağılık kalite)
  • inferior product (aşağılık ürün)
  • inferior service (aşağılık hizmet)
  • inferior performance (aşağılık performans)
  • inferior result (aşağılık sonuç)
  • inferior position (aşağılık konum)
  • inferior status (aşağılık statü)
  • inferior rank (aşağılık rütbe)
  • inferior grade (aşağılık derece)
  • inferior level (aşağılık seviye)

Yayımlandı

kategorisi