Yellow: Sarı
Anlamı:
- Sarı renk
- Sarımsı renk
- Korkaklık veya utanç belirtisi olarak kullanılan bir renk
- Hastalık veya zayıflık belirtisi olarak kullanılan bir renk
- Altın veya para gibi değerli bir şeyin rengi
Örnekler:
- The sun is yellow. (Güneş sarıdır.)
- The leaves on the trees are turning yellow. (Ağaçlardaki yapraklar sararıyor.)
- He was yellow with fear. (Korkudan sararmıştı.)
- She was yellow with jaundice. (Sarılıktan sararmıştı.)
- He made a lot of money and now he has a yellow sports car. (Çok para kazandı ve şimdi sarı bir spor arabası var.)
İfadeler:
- Yellow fever: Sarı humma
- Yellow journalism: Sansasyonel habercilik
- Yellow pages: Telefon rehberinin sarı sayfaları
- Yellow peril: Sarı tehlike
- Yellow submarine: Sarı denizaltı
Kökeni:
Yellow kelimesi, Eski İngilizce “geolu” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, Proto-Cermen dili “gelwaz” kelimesinden gelir. Bu kelime, Proto-Hint-Avrupa dili “ghel-” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “parlamak” veya “parıldamak” anlamına gelir.
Kullanımı:
Yellow kelimesi, genellikle sarı rengi tanımlamak için kullanılır. Ancak, korkaklık veya utanç belirtisi olarak da kullanılabilir. Ayrıca, hastalık veya zayıflık belirtisi olarak da kullanılabilir. Yellow kelimesi, altın veya para gibi değerli bir şeyin rengini tanımlamak için de kullanılabilir.
Çeviri:
Yellow kelimesi, Türkçeye “sarı” olarak çevrilir.