İntakt: Hasarsız, Bozulmamış, El Değmemiş
İngilizce Anlamı: Intact
Türkçe Anlamı: Hasarsız, Bozulmamış, El Değmemiş
Detaylı Anlatım:
İntakt kelimesi, bir şeyin hasarsız, bozulmamış veya el değmemiş olduğu anlamına gelir. Genellikle fiziksel nesneleri tanımlamak için kullanılır, ancak soyut kavramları tanımlamak için de kullanılabilir. Örneğin, bir kişinin itibarı veya bir ilişkinin bütünlüğü bozulmamış olabilir.
İntakt kelimesi Latince “integer” kelimesinden türemiştir, bu kelime “bütün” veya “tam” anlamına gelir. İntakt kelimesi ilk olarak 14. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.
İntakt kelimesi genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Örneğin, bir sanat eseri veya tarihi eser bozulmamışsa, bu onun değerini artırır. Aynı şekilde, bir kişinin itibarı veya bir ilişkinin bütünlüğü bozulmamışsa, bu olumlu bir şey olarak kabul edilir.
Ancak, bazı durumlarda, intact kelimesi olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, bir suç mahallinin bozulmamış olması, polisin suçluyu yakalamasını zorlaştırabilir. Aynı şekilde, bir kişinin itibarının veya bir ilişkinin bütünlüğünün bozulmamış olması, bu kişinin veya ilişkinin değişime açık olmadığı anlamına gelebilir.
Genel olarak, intact kelimesi olumlu bir anlamda kullanılır. Ancak, bazı durumlarda, olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Kelimenin anlamı, kullanıldığı bağlama göre değişebilir.
İntakt Kelimesinin Kullanıldığı Örnek Cümleler:
- Eser, yüzyıllar boyunca bozulmadan kalmıştı. (The artwork had remained intact for centuries.)
- İlişkileri hala bozulmamıştı. (Their relationship was still intact.)
- Suç mahallinin bozulmamış olması, polisin suçluyu yakalamasını zorlaştırdı. (The fact that the crime scene was intact made it difficult for the police to catch the criminal.)
- İtibarı bozulmamıştı. (His reputation was intact.)
- Şehrin tarihi dokusu bozulmadan kalmıştı. (The city’s historical fabric had remained intact.)
İntakt Kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Hasarsız
- Bozulmamış
- El Değmemiş
- Bütün
- Tam
- Sağlam
- Kusursuz
- Mükemmel
İntakt Kelimesinin Zıt Anlamlıları:
- Hasarlı
- Bozulmuş
- El Değmiş
- Eksik
- Yarım
- Hasarlı
- Kusurlu
- Mükemmel Olmayan