Integrity
İsim
- Dürüstlük, doğruluk, namusluluk
- Bütünlük, eksiksizlik, kusursuzluk
- Güvenilirlik, itibar, saygınlık
- Ahlaki değerlere bağlılık, ilkelilik
- Bozulmamışlık, değişmemişlik, orijinallik
Fiil
- Dürüst olmak, doğruluktan ayrılmamak
- Bütün olmak, eksiksiz olmak, kusursuz olmak
- Güvenilir olmak, itibarlı olmak, saygın olmak
- Ahlaki değerlere bağlı olmak, ilkeli olmak
- Bozulmamak, değişmemek, orijinal kalmak
Örnekler
- He always acted with integrity, even when it was difficult. (Her zaman dürüst davrandı, zor olsa bile.)
- The company’s integrity was called into question after the scandal. (Skandaldan sonra şirketin dürüstlüğü sorgulandı.)
- The painting was restored to its original integrity. (Resim orijinal bütünlüğüne kavuşturuldu.)
- He is a man of integrity, and I trust him completely. (O dürüst bir adam ve ona tamamen güveniyorum.)
- The company’s integrity is its most valuable asset. (Şirketin dürüstlüğü onun en değerli varlığıdır.)
İfadeler
- with integrity (dürüstlükle, doğrulukla)
- a person of integrity (dürüst, namuslu kişi)
- to act with integrity (dürüst davranmak)
- to maintain integrity (dürüstlüğü korumak)
- to compromise integrity (dürüstlüğü zedelemek)
Zıt anlamlar
- dishonesty (dürüstlüksizlik, yalancılık)
- corruption (yozlaşma, rüşvet)
- fraud (dolandırıcılık, sahtekârlık)
- hypocrisy (ikiyüzlülük, riyakârlık)
- deceit (aldatma, hile)
Eş anlamlar
- honesty (dürüstlük, doğruluk)
- truthfulness (doğruluk, dürüstlük)
- sincerity (samimiyet, içtenlik)
- trustworthiness (güvenilirlik, itibar)
- reliability (güvenilirlik, itibar)
Köken
Latince “integer” (bütün, eksiksiz) kelimesinden gelir.