Interior
İngilizce Anlamı:
- Bir şeyin iç kısmı veya içi.
- Bir binanın veya odanın iç kısmı.
- Bir ülkenin veya bölgenin iç kısmı.
- Bir şeyin içsel veya gizli kısmı.
- Bir kişinin iç dünyası veya düşünceleri.
Türkçe Anlamı:
- Bir şeyin iç kısmı veya içi.
- Bir binanın veya odanın iç kısmı.
- Bir ülkenin veya bölgenin iç kısmı.
- Bir şeyin içsel veya gizli kısmı.
- Bir kişinin iç dünyası veya düşünceleri.
Örnekler:
- The interior of the car was clean and comfortable. (Arabanın içi temiz ve rahattı.)
- The interior of the house was decorated in a modern style. (Evin içi modern bir tarzda dekore edilmişti.)
- The interior of the country is mountainous and sparsely populated. (Ülkenin iç kısmı dağlık ve seyrek nüfuslu.)
- The interior of the atom is a complex and mysterious place. (Atomun içi karmaşık ve gizemli bir yerdir.)
- The interior of the mind is a vast and unexplored territory. (Zihnin içi geniş ve keşfedilmemiş bir bölgedir.)
İlgili Kelimeler:
- Interior design (İç tasarım)
- Interior decorator (İç dekoratör)
- Interior architecture (İç mimarlık)
- Interior lighting (İç aydınlatma)
- Interior furnishings (İç döşeme)
İngilizce-Türkçe Çeviri Örnekleri:
- The interior of the church was dimly lit. (Kilise içi loş bir şekilde aydınlatılmıştı.)
- The interior of the cave was dark and mysterious. (Mağaranın içi karanlık ve gizemliydi.)
- The interior of the forest was dense and overgrown. (Ormanın içi sık ve aşırı büyümüştü.)
- The interior of the castle was grand and opulent. (Kalenin içi görkemli ve gösterişliydi.)
- The interior of the spaceship was sleek and futuristic. (Uzay gemisinin içi şık ve fütüristikti.)
Sonuç:
“Interior” kelimesi, bir şeyin iç kısmını veya içini ifade eden çok yönlü bir kelimedir. Bir binanın, bir ülkenin, bir şeyin veya bir kişinin iç dünyasını tanımlamak için kullanılabilir. “Interior” kelimesi, İngilizce-Türkçe çevirilerde sıklıkla kullanılır ve her iki dilde de önemli bir kelimedir.