Intervene: Müdahale Etmek
İngilizce Anlamı:
To come between or interfere in a situation or process in order to change or influence its course or outcome.
Türkçe Anlamı:
Bir durum veya sürecin gidişatını veya sonucunu değiştirmek veya etkilemek amacıyla araya girmek veya müdahale etmek.
Detaylı Açıklama:
Intervene, bir durum veya sürecin gidişatını veya sonucunu değiştirmek veya etkilemek amacıyla araya girmek veya müdahale etmek anlamına gelir. Bu, fiziksel, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Örneğin, bir kavga sırasında araya girerek kavganın durdurulması, bir tartışma sırasında araya girerek tarafların sakinleştirilmesi veya bir karar alma sürecinde araya girerek kararın değiştirilmesi gibi.
Intervene, genellikle olumsuz bir durum veya sürecin gidişatını değiştirmek veya etkilemek amacıyla kullanılır. Ancak, olumlu bir durum veya sürecin gidişatını daha da iyileştirmek amacıyla da kullanılabilir. Örneğin, bir yardım kampanyasına katılarak kampanyanın daha fazla yardım toplamasına yardımcı olmak veya bir eğitim programına katılarak programın daha etkili hale getirilmesine yardımcı olmak gibi.
Intervene, genellikle bir kişinin veya grubun diğer bir kişi veya gruba karşı yaptığı bir eylemdir. Ancak, bir kişinin veya grubun kendisine karşı yaptığı bir eyleme karşı da kullanılabilir. Örneğin, bir kişinin kendisine karşı yapılan bir saldırıya karşı kendini savunması veya bir grubun kendisine karşı yapılan bir ayrımcılığa karşı protesto etmesi gibi.
Intervene, genellikle olumlu bir eylem olarak görülür. Ancak, bazı durumlarda olumsuz bir eylem olarak da görülebilir. Örneğin, bir kişinin veya grubun diğer bir kişi veya gruba karşı yaptığı bir müdahalenin, müdahale edilen kişinin veya grubun haklarını ihlal etmesi veya zarar vermesi gibi.
Örnekler:
- The police intervened to stop the fight. (Polis, kavganın durdurulması için müdahale etti.)
- The teacher intervened to calm down the students. (Öğretmen, öğrencileri sakinleştirmek için müdahale etti.)
- The government intervened to change the decision. (Hükümet, kararı değiştirmek için müdahale etti.)
- The volunteers intervened to help the victims of the disaster. (Gönüllüler, felaketin kurbanlarına yardım etmek için müdahale etti.)
- The activists intervened to protest against the discrimination. (Aktivistler, ayrımcılığa karşı protesto etmek için müdahale etti.)
Eş Anlamlılar:
- Mediate
- Intercede
- Interpose
- Step in
- Get involved
Zıt Anlamlılar:
- Ignore
- Neglect
- Overlook
- Disregard
- Stay out of