jag

jag

İngilizce Anlamı:

  1. A sharp point or projection.
  2. A tooth or claw.
  3. A sharp, pointed instrument, such as a knife or dagger.
  4. A feeling of sharp pain.
  5. A sudden, sharp movement.

Türkçe Anlamı:

  1. Sivri uç veya çıkıntı.
  2. Diş veya pençe.
  3. Bıçak veya hançer gibi keskin, sivri uçlu bir alet.
  4. Keskin bir ağrı hissi.
  5. Ani, keskin bir hareket.

Örnek Cümleler:

  • The cat’s claws were sharp and pointed. (Kedinin pençeleri keskin ve sivriydi.)
  • He felt a sharp pain in his side. (Yan tarafında keskin bir ağrı hissetti.)
  • The knife was so sharp that it cut through the paper like butter. (Bıçak o kadar keskindi ki kağıdı tereyağı gibi kesti.)
  • The dog made a sudden, sharp movement and ran away. (Köpek ani, keskin bir hareket yaptı ve kaçtı.)

jagged

İngilizce Anlamı:

  1. Having a sharp point or projection.
  2. Having a rough or uneven surface.
  3. Not smooth or regular.

Türkçe Anlamı:

  1. Sivri uç veya çıkıntıya sahip olmak.
  2. Pürüzlü veya engebeli bir yüzeye sahip olmak.
  3. Düzgün veya düzenli olmamak.

Örnek Cümleler:

  • The rocks were jagged and sharp. (Kayalar engebeli ve keskindi.)
  • The road was jagged and bumpy. (Yol engebeli ve engebeliydi.)
  • The line was jagged and irregular. (Çizgi engebeli ve düzensizdi.)

jaggy

İngilizce Anlamı:

  1. Having a sharp point or projection.
  2. Having a rough or uneven surface.
  3. Not smooth or regular.

Türkçe Anlamı:

  1. Sivri uç veya çıkıntıya sahip olmak.
  2. Pürüzlü veya engebeli bir yüzeye sahip olmak.
  3. Düzgün veya düzenli olmamak.

Örnek Cümleler:

  • The teeth were jaggy and sharp. (Dişler engebeli ve keskindi.)
  • The surface of the metal was jaggy and uneven. (Metal yüzeyi engebeli ve düzensizdi.)
  • The edges of the paper were jaggy and torn. (Kağıdın kenarları engebeli ve yırtılmıştı.)

Yayımlandı

kategorisi