Vaat, taahhüt, ant, yemin; yemine etme eylemi, yemin ettirme
juration ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
swear: (swore, sworn) yeminle tasdik etmek Yemin ettirmek Yeminle vaat etmek Yemin etmek, ant içmek Huk Kalaylamak, yemin etmek, ant içmek,…Devamını Oku
undertaking: El atma, girişme Girişilen iş Cenaze işi Taahhüt, teşebbüs, üzerine alma, deruhde etme Vaat, garanti. Üstlenme, girişim, taahhüt, vaat, işletme,…Devamını Oku
kasem: Ant, yemin Örnek: Yaşı daha kırk bile yok, diye yeminler, kasemler, antlar... S. M. Alus 1. yemin etmek. 2. bölmek.…Devamını Oku
commitment: Vaat, taahhut Kesin karar Teslim etme, teslim olma Bağlantı Havale İrtikap, (suç) işleme Birinin hapishane veya akıl hastanesine kapatılması için…Devamını Oku
yemin kasem: Yemin sözü Örnek: Hâlbuki seni haberdar etmeden gelmeyeceğine dair yemin kasem söz vermişti bana. A. İlhanDevamını Oku
peyman: Yemin, ant. yemin, and, ahd And, yemin, muahede, ahitleşmek.(Cihet-ül vahdet-i ittihadımız, tevhiddir. Peyman ve yeminimiz, imandır. Madem ki muvahhidiz, müttehidiz.…Devamını Oku
yemin töreni: Güvenlik görevlilerinin, askerlerin veya bir makama seçilenlerin göreve başlamadan önce edecekleri yemin için düzenlenen tören Örnek: Bir süre önce Meclisteki…Devamını Oku
administration of an oath: Yemin ettirmeDevamını Oku
gurebai yemin: İbrahim paşa, Galata ve Edirne saraylarından çıkanlarla, harpte fevkalade yararlık gösteren yabancılar ve yeni Müslüman olmuşlardan teşkil olunan iki süvari…Devamını Oku
pledge: Destek Rehine koymak Taahhüt etmek, kefalet etmek Ciddi olarak söz vermek veya verdirmek Şerefine içmek Söz, yemin, ant Rehin Taahhüt…Devamını Oku
tahlif: Ant içirme, yemin ettirme. Bk. andiçirmeDevamını Oku
garsı yemin: Sağ el ile dikilen fidan. (Osmanlıca'da yazılışı: gars-ı yemin)Devamını Oku
yemin billah: Tanrı'nın adını anarak edilen yemin sözüDevamını Oku
adjured a witness: ŞAhide yemin ettirdi, mahkemede tanıklık eden birine yemin ettirmekDevamını Oku
and: Yemîn. ~ içmek: yemîn etmek. Bağlaç ve, de, ile And howl dili Ve, ile, deDevamını Oku