slender: İnce, ince uzun Zayıf, kuvvetsiz, narin Az, yetersiz, ancak yetişecek kadar İnce, ince belli, narin, ufak tefek, yetersiz, az, sınırlıDevamını Oku
waspish: Huysuz İnce belli. Huysuz, asabi, ince belliDevamını Oku
ince ince: Belli belirsiz, pek belli etmeden, hafif hafif.Devamını Oku
belli: Beli olan Örnek: Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? N. Araz Bilinmedik bir yanı olmayan, malum Örnek: Hâlimiz,…Devamını Oku
appear: Gözükmek, görünmek Belirmek Meydana çıkmak, zuhur etmek Aşikâr olmak, belli olmak Bizzat veya vekil vasıtasıyla mahkeme huzuruna çıkmak, ispatı vücut…Devamını Oku
shown: Show. Dışa vurmak, göstermek, sergilemek, meydana çıkarmak, belirtmek, belli etmek, görünmek, ibraz etmek, belli olmak, gösterimde olmak, kendini göstermek, gösterilmek;…Devamını Oku
go without saying: AşIkar olmak, anlaşılır olmak, belli olmakDevamını Oku
be of age: Yaşı kemale ermek, belli bir yaşta olmak, belli bir yaşa ulaşmakDevamını Oku
ayan olmak: Belli olmak, bilinir olmak.Devamını Oku
yüzünden kan damlamak: Çok sağlıklı olmak, sağlığı yüzünün renginden belli olmak.Devamını Oku
faş olmak: Belli olmak, açıklanmak, ortaya çıkmak Örnek: Sırrının faş olduğu gün ona ölümden başka çıkar yol kalmazdı. R. H. KarayDevamını Oku
Rf değeri: [Rf değeri] Kağıt ve ince tabaka kromatografisinde, mevcut bileşenlerden birinin yürüdüğü noktanın başlangıç noktasına uzaklığının, çözücünün yürüdüğü toplam uzunluğa oranı.…Devamını Oku
anlaşılmak: Anlama işine konu olmak. Belli olmak, ortaya çıkmak Örnek: ... çıkarılan haberlerin aslı olmadığı anlaşılmıştı. F. F. TülbentçiDevamını Oku
telcik: Çok ince organ, özellikle köklerin ince ayrıntılarındaki iplikçik. Erkek organda başçığı taşıyan ince bölüm. Sinir veya kas hücrelerinin sitoplazmasında bulunan…Devamını Oku