Kalburüstü
Anlamı:
- Üstün nitelikli, seçkin, kaliteli.
- İyi eğitimli, kültürlü, bilgili.
- İyi huylu, terbiyeli, görgülü.
- Zengin, varlıklı, itibarlı.
Örnekler:
- Kalburüstü bir aileden geliyor.
- Kalburüstü bir eğitim aldı.
- Kalburüstü bir mesleği var.
- Kalburüstü bir çevrede yaşıyor.
- Kalburüstü bir kişiliğe sahip.
İngilizce Karşılıkları:
- Upper-class
- Elite
- Aristocratic
- High-brow
- Cultured
- Refined
- Sophisticated
- Well-educated
- Well-mannered
- Well-bred
- Wealthy
- Affluent
- Respectable
Örnekler:
- He comes from an upper-class family.
- He received an elite education.
- He has a high-brow profession.
- He lives in a cultured environment.
- He has a sophisticated personality.
Kalburüstü Olmanın Avantajları:
- Daha iyi eğitim ve iş fırsatlarına erişim.
- Daha yüksek gelir ve yaşam standardı.
- Daha iyi sağlık hizmetlerine ve sosyal güvenliğe erişim.
- Daha fazla kültürel ve sosyal aktiviteye katılım.
- Daha fazla seyahat ve keşif fırsatı.
- Daha fazla saygı ve itibar.
Kalburüstü Olmanın Dezavantajları:
- Daha fazla sorumluluk ve beklenti.
- Daha fazla stres ve baskı.
- Daha fazla eleştiri ve yargılama.
- Daha fazla yalnızlık ve izolasyon.
- Daha fazla suç ve şiddete maruz kalma riski.
Sonuç:
Kalburüstü olmak hem avantajları hem de dezavantajları olan bir durumdur. Kalburüstü olmak isteyen kişiler, bu durumun getirdiği sorumlulukların ve beklentilerin farkında olmalı ve buna göre hareket etmelidirler.