Kanat İngilizce: If
“If” kelimesi, Türkçe’de “eğer” anlamına gelen bir bağlaçtır. İngilizce’de de aynı anlamda kullanılır ve cümle içinde şart veya olasılık belirtmek için kullanılır.
“If” kelimesi, genellikle cümle başında veya ortasında kullanılır. Cümle başında kullanıldığında, cümleye bir şart veya olasılık getirir. Örneğin:
- If you study hard, you will pass the exam. (Eğer çok çalışırsan, sınavı geçersin.)
- If it rains tomorrow, we will cancel the picnic. (Yarın yağmur yağarsa, pikniği iptal edeceğiz.)
“If” kelimesi, cümle ortasında kullanıldığında, cümleye bir açıklama veya ek bilgi getirir. Örneğin:
- I went to the store, if you want to know. (Eğer bilmek istiyorsan, markete gittim.)
- She is a good friend, if a bit nosy. (O iyi bir arkadaş, biraz meraklı olsa da.)
“If” kelimesi, ayrıca “whether” (ister…ister) anlamında da kullanılabilir. Örneğin:
- I don’t know if I should go or not. (Gitmeli miyim, gitmemeli miyim bilmiyorum.)
- You can choose whether to eat chicken or fish. (Tavuk mu balık mı yiyeceğine sen karar verebilirsin.)
“If” kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, İngilizce öğrenenlerin bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmeleri gerekir.
“If” Kelimesinin Kullanımına İlişkin Bazı Örnekler
- If you are looking for a good restaurant, I recommend the one on Main Street. (İyi bir restoran arıyorsanız, Main Street’teki restoranı tavsiye ederim.)
- If you have any questions, please don’t hesitate to ask. (Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin.)
- If you are feeling sick, you should see a doctor. (Eğer hasta hissediyorsanız, doktora görünmelisiniz.)
- If you are going to be late, please let me know. (Eğer geç kalacaksanız, lütfen bana haber verin.)
- If you need any help, just ask. (Herhangi bir yardıma ihtiyacınız varsa, sorun.)
“If” kelimesi, İngilizce’de çok yönlü bir kelimedir ve birçok farklı anlamda kullanılabilir. Bu nedenle, bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmek önemlidir.