kand

kand: ifadesiyle ilgili İngilizce ve Türkçe anlamı

“Kand” kelimesi, İngilizce’de “blood” olarak karşılık bulur. Kan, vücudumuzdaki dokulara ve organlara oksijen ve besin taşıyan ve atık maddeleri uzaklaştıran kırmızı bir sıvıdır. Kan, kalp tarafından pompalanır ve damarlar aracılığıyla vücutta dolaştırılır.

Kan, vücudumuz için çok önemlidir. Kan olmadan, vücudumuzdaki hücreler oksijen ve besin alamaz ve atık maddeleri uzaklaştıramaz. Bu da, hücrelerin ölmesine ve organların çalışmasının durmasına yol açar.

Kan, çeşitli bileşenlerden oluşur. Bu bileşenler şunlardır:

  • Kırmızı kan hücreleri (eritrositler): Kırmızı kan hücreleri, kana kırmızı rengini veren hücrelerdir. Kırmızı kan hücreleri, akciğerlerden oksijen alır ve vücuttaki dokulara taşır.
  • Beyaz kan hücreleri (lökositler): Beyaz kan hücreleri, vücudu enfeksiyonlardan koruyan hücrelerdir. Beyaz kan hücreleri, bakterileri ve virüsleri yok eder.
  • Trombositler (kan pulcukları): Trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerdir. Trombositler, kan damarlarında oluşan yaraları kapatır.
  • Plazma: Plazma, kanın sıvı kısmıdır. Plazma, su, proteinler, hormonlar ve elektrolitler içerir.

Kan, vücudumuz için çok önemli bir sıvıdır. Kan, vücudumuza oksijen ve besin taşır ve atık maddeleri uzaklaştırır. Kan olmadan, vücudumuzdaki hücreler ölür ve organlar çalışmaz.

kand: ifadesiyle ilgili örnek cümleler

  • Kanım damarlarımda akıyor. (My blood is flowing through my veins.)
  • Kanım dondu. (My blood ran cold.)
  • Kanım kaynıyor. (My blood is boiling.)
  • Kanım çekildi. (My blood ran cold.)
  • Kanım çekildi. (I was horrified.)

kand: ifadesiyle ilgili deyimler

  • Kan gövdeyi götürmek: Çok büyük bir kavga veya savaş olmak.
  • Kan kusmak: Çok üzülmek, çok acı çekmek.
  • Kan ter içinde kalmak: Çok yorulmak, çok emek harcamak.
  • Kanı çekilmek: Çok korkmak, çok şaşırmak.
  • Kanı kaynamamak: Çok sakin olmak, hiç heyecanlanmamak.

Yayımlandı

kategorisi