Keen on ifadesi, bir şeye veya birine karşı ilgi duymak, hevesli olmak veya arzu duymak anlamına gelir. Genellikle olumlu bir anlamda kullanılır ve bir kişinin bir şeyi yapmaktan veya birine sahip olmaktan hoşlandığını ifade eder.
Örnekler:
- I’m keen on learning new languages. (Yeni diller öğrenmeye hevesliyim.)
- She’s keen on cooking. (Yemek yapmayı seviyor.)
- He’s keen on her. (Ondan hoşlanıyor.)
Keen on ifadesi, “interested in” veya “eager to do something” ifadeleriyle eş anlamlıdır. Ancak, “keen on” ifadesi genellikle daha güçlü bir ilgi veya arzu duygusunu ifade etmek için kullanılır.
Örnekler:
- I’m interested in learning new languages, but I’m not keen on it. (Yeni diller öğrenmeye ilgi duyuyorum, ama çok hevesli değilim.)
- She’s eager to cook, but she’s not keen on it. (Yemek yapmaya hevesli, ama çok sevmiyor.)
- He’s interested in her, but he’s not keen on her. (Ondan hoşlanıyor, ama çok arzulamıyor.)
Keen on ifadesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Arkadaşlarınızla, ailenizle veya iş arkadaşlarınızla sohbet ederken bu ifadeyi kullanabilirsiniz.
Örnekler:
- What are you keen on doing this weekend? (Bu hafta sonu ne yapmaya heveslisin?)
- I’m keen on going to the movies. (Sinemaya gitmeye hevesliyim.)
- She’s keen on trying new restaurants. (Yeni restoranlar denemeye hevesli.)
Keen on ifadesi, olumlu bir anlamda kullanıldığında, bir kişinin bir şeyi yapmaktan veya birine sahip olmaktan hoşlandığını ifade eder. Ancak, bu ifade olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Bu durumda, bir kişinin bir şeyi yapmaktan veya birine sahip olmaktan hoşlanmadığını ifade eder.
Örnekler:
- I’m not keen on horror movies. (Korku filmlerinden hoşlanmıyorum.)
- She’s not keen on him. (Ondan hoşlanmıyor.)
Keen on ifadesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Arkadaşlarınızla, ailenizle veya iş arkadaşlarınızla sohbet ederken bu ifadeyi kullanabilirsiniz.