keen on ne demek

Keen on Ne Demek?

Keen on, bir şeye karşı ilgi duymak veya onu beğenmek anlamına gelen bir İngilizce deyimdir. Genellikle bir kişinin bir aktiviteye, bir kişiye veya bir şeye karşı olan ilgisini veya beğenisini ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I’m keen on playing tennis” (Tenis oynamaya meraklıyım) veya “I’m keen on her” (Ondan hoşlanıyorum) gibi kullanılabilir.

Keen on Deyiminin Kökeni

Keen on deyiminin kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, 16. yüzyılda kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Deyimin “keen” (keskin) ve “on” (üzerinde) kelimelerinden türediği düşünülmektedir. “Keen” kelimesi, bir şeyin keskin veya sivri olduğunu ifade etmek için kullanılırken, “on” kelimesi, bir şeyin üzerinde veya bir şeye doğru olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bu nedenle, “keen on” deyimi, bir kişinin bir şeye karşı olan ilgisinin veya beğenisinin keskin veya sivri olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Keen on Deyiminin Kullanımı

Keen on deyimi, genellikle bir kişinin bir aktiviteye, bir kişiye veya bir şeye karşı olan ilgisini veya beğenisini ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I’m keen on playing tennis” (Tenis oynamaya meraklıyım) veya “I’m keen on her” (Ondan hoşlanıyorum) gibi kullanılabilir. Ayrıca, keen on deyimi, bir kişinin bir şeyi yapma isteğini veya arzusunu ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, “I’m keen on going to the party” (Partiye gitmek istiyorum) veya “I’m keen on learning a new language” (Yeni bir dil öğrenmek istiyorum) gibi kullanılabilir.

Keen on Deyiminin Eş Anlamlıları

Keen on deyiminin eş anlamlıları arasında “interested in”, “fond of”, “partial to” ve “enthusiastic about” gibi deyimler yer almaktadır.

Keen on Deyiminin Zıt Anlamlıları

Keen on deyiminin zıt anlamlıları arasında “indifferent to”, “uninterested in”, “averse to” ve “disgusted by” gibi deyimler yer almaktadır.

Keen on Deyiminin Örnek Cümleler

  • I’m keen on playing tennis, but I’m not very good at it. (Tenis oynamaya meraklıyım, ama pek iyi değilim.)
  • She’s keen on him, but he’s not interested in her. (Ondan hoşlanıyor, ama o onunla ilgilenmiyor.)
  • I’m keen on going to the party, but I don’t know if I’ll be able to make it. (Partiye gitmek istiyorum, ama gidebilecek miyim bilmiyorum.)
  • I’m keen on learning a new language, but I don’t know which one to learn. (Yeni bir dil öğrenmek istiyorum, ama hangi dili öğreneceğimi bilmiyorum.)

Keen on Deyimiyle İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar


Yayımlandı

kategorisi