kenar mahalle sözlük anlamı nedir?

Sözlükte kenar mahalle kelimesinin manası:

  1. Şehrin merkezinden uzak ve çoğu kültürsüz, görgüsüz ve fakir halkın oturduğu semt, kenar semt
    Örnek: Misafirliğe, sabah kahvesi içmeye giden kenar mahalle kadınlarının fincan dibinde kalmış telveyi de ekseriya kaşlarına sürmeleri âdetti. R. H. Karay

kenar mahalle ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • kenar semt: Kenar mahalle Örnek: O zaman kenar semtlerin meşhur türkülerinden biri şu idi. O. C. Kaygılı Devamını Oku
  • outskirt: Kenar mahalle, kenar bölge, etraf, dışŸ mahalle Devamını Oku
  • rim: Kenar (-med,- ming) kenar Tekerlek ispiti, jant Kenar çevirmek, kenar yapmak rimfire kenarından ateş alan rim'mer kenar süslemeye mahsus alet… Devamını Oku
  • rim: Kenar (-med,- ming) kenar Tekerlek ispiti, jant Kenar çevirmek, kenar yapmak rimfire kenarından ateş alan rim'mer kenar süslemeye mahsus alet… Devamını Oku
  • faubourg: Varoş, şehir dışındaki mahalle, banliyö. Kenar mahalle, bir Fransız şŸehrinin merkezinin dışŸındaki bölge Devamını Oku
  • limbus: Kıyı, kenar. Gözde yer alan kornea ve skleranın birleşme yeri. Kenar şeridi İki değişik renk arasındaki kenar. Kenar seridi Devamını Oku
  • suburb: Banliyö, varoş, kenar mahalle Varoş, dış mahalle Çoğ Devamını Oku
  • slum quarter: Kenar mahalle Devamını Oku
  • rookery: Ekinkargaları kolonisi, kargaların toplu yuva yaptıkları yer, çok aileli harap bina, kümes gibi bina, kenar mahalle, fukara yatağı Karga ve… Devamını Oku
  • district: Mıntıka, bölge, havali, nahiye, mahalle, kaza, sancak, seçim bölgesi Mıntıkalara ayırmak Bölge, havali, ilçe, semt, mahalle, bucak, kaza Devamını Oku
  • brim: Bardak veya fincan gibi çukur bir kabın ağzı, kenar Dışarı doğru taşan veya çıkıntılı olan kenar Ağzına kadar doldurmak Ağzına… Devamını Oku
  • yaka: Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü Örnek: Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu. Y. K. Karaosmanoğlu Giysilerin boyna gelen bölümüne… Devamını Oku
  • neighborhood: Civar, yöre, havali, semt, mahalle Yakın komşular Devamını Oku
  • çaktırmadan: Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden Örnek: O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı. O. C. Kaygılı Devamını Oku
  • edge: Kenar, ağız Ayrıt Keskinlik Sınır, hudut Avantaj, üstünlük Yanaşmak, yavaş yavaş sokulmak, yaklaşmak Yan yan ve yavaş yavaş sürmek Bilemek,… Devamını Oku