alkoller: Bir ya da daha çok hidroksil kökü içeren ve (R) bir aril ya da alkil kökü olmak üzere, ROH genel…Devamını Oku
yüzsüz: Yüzü olmayan. Utanmaz, sıkılmaz, çekinmez, arsız Örnek: Arkasından en yüzsüz tulumbacının ağzından çıkamayacak bir küfür daha... R. N. GüntekinDevamını Oku
dramatize: Bir edebî eseri radyo, televizyon veya sahne oyunu biçimine getirilen. Bir olayı olduğundan daha acıklı, abartılı bir biçimde ortaya koyan.Devamını Oku
karaciğer biyopsisi: Karaciğerden muayene edilmek üzere ufak bir parça çıkarılması. Özellikle siroz, fibroz ve neoplazilerin yol açtığı karaciğer büyümelerinin nedenlerini ortaya koymak…Devamını Oku
emphasise: (Britanya İngilizcesi) vurgulamak, vurgu yapmak, önemine vurgu yapmak, altını çizmek; daha iyi bir şekilde açıklamak, daha açık bir şekilde açıklamak,…Devamını Oku
karşıtlamalı kurgu: Çekimlerin taşıdıkları kavramların birbiriyle çarpıştırılması, çatıştırılması yoluyla belirli bir görüşü, düşünceyi daha etkin biçimde ortaya koymayı sağlayan kurgu çeşidi.Devamını Oku
scent: Kokusunu almak, sezmek, iz sürmek, koku yaymak Kokusunu almak, sezmek Güzel koku saçmak Koku ile doldurmak Koklayarak izini aramak Koku,…Devamını Oku
acrid smell: Keskin koku, şiddetli koku, kötü koku, yanma kokusuDevamını Oku
isim kökü: Bir ismin eklerine bölünemeyen anlamlı en küçük parça, ad kökü. Bk. ad kökü.Devamını Oku
take a rain check: Kötü hava şartlarından dolayı (birinin davetini kabul etmeyince) daha ileri bir tarihte tekrar davet edilmek istemek. iptal edilmiş bir maç,…Devamını Oku
odoriferously: Koku yayarak, koku salarak (özellikle güzel koku)Devamını Oku
inceleme: İncelemek işi, tetkik. Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma Örnek: İlk çalışmaları…Devamını Oku