Komik İngilizce: Dilin Mizah Yönü
İngilizce, dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biridir ve bu nedenle birçok farklı kültür ve mizah anlayışına ev sahipliği yapmaktadır. İngilizcedeki mizah, kelime oyunlarından ve ironiden ince göndermelere ve kara mizah kadar geniş bir yelpazede bulunabilir.
Kelime Oyunları ve İroni
İngilizcedeki mizahın en yaygın biçimlerinden biri kelime oyunlarıdır. Kelime oyunları, kelimelerin farklı anlamlarını veya telaffuzlarını kullanarak komiklik yaratır. Örneğin, “I’m so hungry, I could eat a horse” (O kadar açım ki bir atı bile yiyebilirim) cümlesindeki “eat a horse” ifadesi hem “bir at yemek” hem de “çok yemek” anlamına gelir.
İroni, bir şeyin gerçek anlamının veya amacının tam tersi olmasıdır. Örneğin, “It’s so hot outside, I could fry an egg on the sidewalk” (Dışarıda o kadar sıcak ki kaldırımda yumurta kızartabilirim) cümlesindeki “fry an egg on the sidewalk” ifadesi, dışarının çok sıcak olduğunu ve kaldırımın çok sıcak olduğunu ima eder.
İnce Göndermeler ve Kara Mizah
İnce göndermeler, bir şeyin veya birinin dolaylı olarak eleştirilmesidir. Örneğin, “He’s so smart, he can count to ten in two languages: English and sign language” (O kadar zeki ki iki dilde ona kadar sayabiliyor: İngilizce ve işaret dili) cümlesindeki “count to ten in two languages” ifadesi, kişinin zeki olmadığını ima eder.
Kara mizah, ölüm, hastalık veya diğer karanlık konularla ilgili mizah türüdür. Kara mizah, genellikle bu konuların ciddiyetini azaltmak veya bunlara farklı bir bakış açısı kazandırmak için kullanılır. Örneğin, “What’s the difference between a dead baby and a bowling ball? You can’t bowl with a dead baby” (Ölü bir bebek ile bowling topu arasındaki fark nedir? Ölü bir bebek ile bowling oynayamazsınız) cümlesindeki “you can’t bowl with a dead baby” ifadesi, ölümün ciddiyetini azaltmak için kullanılır.
Komik İngilizce Örnekleri
- “I’m so good at multitasking, I can watch TV, eat a sandwich, and ignore my wife all at the same time” (Çok iyi çoklu görev yapabiliyorum, aynı anda televizyon izleyebiliyorum, sandviç yiyebiliyorum ve karımı görmezden gelebiliyorum)
- “My therapist says I have a preoccupation with vengeance. We’ll see about that” (Terapistim intikam almaya kafayı taktığımı söylüyor. Bunu göreceğiz)
- “I’m so poor, I can’t even afford to pay attention” (O kadar fakirim ki dikkat bile edemiyorum)
- “I’m so ugly, I have to wear a mask to go to the grocery store” (O kadar çirkinim ki markete gitmek için maske takmak zorundayım)
- “I’m so old, I remember when dinosaurs roamed the earth. And they were delicious” (O kadar yaşlıyım ki dinozorların dünyada dolaştığını hatırlıyorum. Ve çok lezzetliydiler)
Faydalı Siteler ve İlgili Dosyalar
- The Oatmeal: Komik çizgi romanlar ve makaleler içeren bir web sitesi.
- Funny or Die: Komedi videoları ve skeçleri içeren bir web sitesi.
- CollegeHumor: Komedi videoları, makaleler ve oyunlar içeren bir web sitesi.
- The Onion: Mizah haberleri ve makaleleri içeren bir web sitesi.
- Cracked: Mizah makaleleri, videoları ve oyunlar içeren bir web sitesi.