Leading Case ne demek? Sözlük anlamı

Türkçe sözlüklerde "Leading Case" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...

Kısaca "Leading Case" ne demek?

  1. Emsal karar, örnek dava

Leading Case nedir? İlişkili sözcükler

  • Leading Case: Emsal karar, örnek dava devamı...
  • Precedent: Önceki. Emsal, numune, örnek Evvelce devamı...
  • Microsoft Antitrust Case: Mikrosoft antitröst davası, Internet Explorer proğŸramı marifeti ile bilgisayar piyasasını kontrol altına almaya teşŸebbüs ettiğŸi gerekçesiyle Microsoft’u tekelci bir davranışŸ içerisinde olmakla suçlayan ABD yönetimince Microsoft’a karşŸı açılan dava devamı...
  • Davacı: Dava eden kimse, müddei Örnek: Davacı yerinde kimseler yok. S. F. Abasıyanık Bir yargılıkta dava açan kişi ya da tüzel kişi. Aranççı, dilemci. devamı...
  • Kararname: Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı. Bakanlar Kuruluna verilen yetkilere dayanarak alınan karar Örnek: Hükûmetin çıkardığı kararnameden söz ediyorlar. N. Cumalı Bu kararı bildiren resmî yazı. devamı...
  • Mahkeme Kararı: Dava sonunda açıklanan karar, hüküm. devamı...
  • Suable: Aleyhinde dava açılabilir Dava edilebilir, mahkemeye verilebilir, dava sebebi olan devamı...
  • Moot Case: Tartışma konusu dava, tartışmalı dava devamı...
  • De Facto Precedent: Gerçekte olan emsal, fiilen var olan emsal devamı...
  • Boşanma Davası: Eşlerden birinin evlilik birliğine son verecek kararı elde etmek için açtığı dava. devamı...

Leading Case ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.